Teşekkürün önemi - Salİha Ferşadoğlu |
Bir sahabenin günlüğü Şevval, Hicretin 9. Senesi, Medine
Medine sokakları, bayram namazından çıkan insanlarla doluydu. Ensar ve Muhacir karşılıklı tokalaşıyor, birbirlerine hayır duâları ediyor, adeta bunun için yarışıyorlardı. Allah kendilerini bu güzel günlere kavuşturduğu için seviniyorlardı. Küçük çocuklar heyecan ve sevinçle etrafta dolaşıyorlardı. Kâh büyüklerin ellerini öpüyorlar, kâh bir araya gelip oyunlar oynuyorlardı. Peygamberimizle (asm) beraber eve dönüyorduk. Yolda oyun oynayan bir grup çocuğa rast geldik. Peygamberimizi görünce hepsi koşup, yanımıza geldi. Bayramımızı tebrik ettiler. Resûl-i Ekrem (asm), cebinden çıkardığı birkaç hurmayı tek tek çocuklara verdi. Her biri yüzlerinde kocaman gülümsemeleriyle teşekkür etti. Peygamberimiz bana dönüp, teşekkür etmenin önemini anlatmaya başladı. Küçük yaşlarda çocuğa verilen eğitimin öneminden bahsettikten sonra, insana yapılan teşekkürün aslında Allah’a yapılan teşekkür olduğunu söyledi. Çok şaşırmıştım. “Ya Rasûlallah! Teşekkür etmek bu kadar önemli midir?” Tane tane anlatmaya başladı: “Kişinin Allah’ın kendisine verdiği nimeti dile getirmesi şükürdür. Bunu yapmaması ise nankörlüktür. Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez. İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez. Cemaat bereket, ayrılık ise azaptır.”* O an irkildim, ufacık, basit bir mesele olarak gördüğüm teşekkürün sonsuz boyutlara ulaşması karşısında. Tabi ya, insanlara karşı küçücük bir teşekkürü çok gören, kibri ve azameti yüzünden Allah’a şükretmekte kim bilir ne kadar zorlanmaktaydı. Yerine getirilmeyen şükür, nankörlük sıfatına yol açmakta, bu da insanı bencil, karamsar ve dış dünyaya hiçbir fayda sağlamayan biri hâline getirmekte. Böyle bir kul, Allah’ın karşısına enaniyeti ile çıktığında, işler hiç de umduğu gibi kolay olmayacaktı. “Amennâ ve saddaknâ ya Rasulallah… Bize İslâm’ı ve insanlığı öğrettiğin için teşekkür ederim. Seni âlemlere rahmet olarak gönderen Allah’a hamd olsun” dedim. Peygamberimiz, omuzumu sıvazladı, bana dünyanın en güzel bayram hediyesini veren o güzel sözleri sarf ederken: “Allah şükreden kullarını çok sever!” *Beyhaki’nin Şi’bül-İman’ından |
06.09.2009 |