ŞEYTANIN DESİSELERİ |
Tembellik ve rahatlık hizmeti aksatır - İBRAHİM ERSOYLU Eh-i dalâlet, insandaki tembellik, rahatlık ve vazifedarlık damarından istifade eder. Cinnî şeytanların vesvesesi ile hareket eden ehl-i dalâlet, metin kalpli, sadakat ve yüksek himmet sahibi Kur’ân hizmetkârlarını hizmetten alıkoymak için tembellik ve vazifedarlık yönünden onları aldatırlar. Bazılarına, onları oyalayacak şekilde fazla iş bulurlar ve bu işleri yapmanın da bir ibadet olduğunu söylerler. Bazılarına da dünyanın bazı cazip işlerini gösterip hizmete daha ciddî bir şekilde iştirak etmelerine engel olurlar.1 Meselâ bu zamanda hayat standardını yükseltmek, çocuklara mal mülk mirası bırakmak gerektiğini, onun için bu yolda gayret göstermenin lüzumundan bahsedip onları ikna ederler ve aktif olarak hizmete katılmalarına engel olurlar. Bediüzzaman hayatta iken, onunla birlikte hizmet eden Nur Talebelerinin pek çoğunun malı, mülkü, arabası yoktu. Ama fedakârane hizmete koşuyorlardı. Hizmetin önünde de hapis, dayak, aç kalmak ve sürgün vardı. Gaz lambasının loş ışığında, yazılan risâleleri zor şartlar altında okuyor ve çoğaltıyorlardı. O saff-ı evvellerin fedakârlıklarının sonucu olarak Allah’ın yardımı ile Nurlar parladı ve bütün dünyaya yayıldı. Günümüzde maddî imkânlar gelişti. Malı, mülkü, evi, arabası olmayan Nur Talebelerinin sayısı azdır. Cenâb-ı Hakk’ın verdiği mal-mülk, ev, arabanın şükür ve zekâtını hizmete daha çok koşmakla ödemek gerekir. Aziz Üstadımız: “Ey kardeşlerim! Dikkat ediniz. Vazifeniz kudsiyedir, hizmetiniz ulvîdir. Her bir saatiniz, bir gün ibadet hükmüne geçebilecek bir kıymettedir. Biliniz ki, elinizden kaçmasın” 2 buyurur.
Dipnotlar: 1- Mektubat, (yeni tanzim, s.725) 2- A.g.e., s. 726. |
31.08.2009 |