RAMAZAN HALLERİ |
Biraz da tebessüm - OSMAN ZENGİN Bizim kültürümüzde; Ramazan hallerimizden biri de, Ramazan’a has nükte ve fıkralardır. Ama tabiî, bunu sulandırıp, abes hallere çekmeden yapılanlardan bahsediyoruz. Zaten, bizim ne dinî, ne de millî kültürümüzde yeri olmayanların bizimle hiçbir işi olmaz. Bizim selâmetlik pederin hafızası bu bakımdan epey doludur. Çocukluğumuzda bize, bir çok dinî muhtevâlı menkıbeler, nükteler anlatırdı. Onun yıllar önceki Ramazanlarda, bizzat kendisinin müşahade ettiği birkaç hatırası var, bugün bunlardan bahsedelim istedik. Bir akşam teravih namazına gitmiş peder. Yanında bir ihtiyar ve torunu namaz kılıyormuş. Bir ara namazın ortasında çocuk kıvranmaya başlamış, dedeye de asılıyormuş bir taraftan. “Dede çişim geldi (afedersiniz)” diye. Dede, birkaç defa aldırmamış namazda olduğundan, fakat bakmış ki olmuyor, yavaşça kulağına eğilmiş “Çık dışarı, duvarın dibine yap” demiş. Tabiî babam gülmemek için kendini zor tutmuş. Yarım-yamalak dinî bilgisi olan birkaç arkadaş, bir akşam teravih namazına gidip, yan yana saf tutmuşlar. Namaz esnasında biri gülmüş, yanındaki “Namazda güldün, namazın bozuldu” demiş. Onun yanındaki de “Sen de konuştun, seninki de bozuldu” deyince, en sondaki “Allah’a şükür ben hiç konuşmadım, benimki bozulmadı” demiş. |
29.08.2009 |