Haberler |
Ludvigsson: Fırsat iyi değerlendirilmeli |
İSVEÇ'TE muhalefetteki Sosyal Demokrat Partisi üyesi ve İnsan Hakları Türkiye Destek Komitesi Başkanı Anne Ludvigsson, ‘’Demokratik Açılım’’ fırsatnın “iyi değerlendirmesi” gerektiğini belirterek, Türkiye’nin AB üyeliği için de bu meselenin çözülmesi gerektiğine dikkat çekti. İsveçli vekil Ludvigsson, yaptığı açıklamada, CHP’nin Kürt açılımına ilişkin tutumunu da eleştirdi. CHP’nin artık “sağduyuyla hareket etmeye başlaması” dileğinde bulunan Ludvigsson, “Bu benim ilk düş kırıklığım değil CHP’den yana. Bu düş kırıklıklarımı da daha önceleri belirtmiştim. Çok üzücü bir durum tabii ki, CHP’nin durumu. Beklenen o ki, Kürt meselesinin çözümünden yana bütün tarafların ve bütün partilerin birlikte taraf olması. Ama mevcut durumla ilgili sadece üzüntülerimi belirtebilirim, CHP ve lideri Deniz Baykal için. Böyle bir açılıma dâhil olmadıkları için. Ve tekrar söylüyorum ve umut ediyorum ki, CHP artık sağduyulu davranır” dedi.
DTP, PKK İLE ARASINA MESAFE KOYMALI Kürt açılımında CHP ve MHP’nin ortak bir noktada buluşmasına da değinen Ludvigsson, “Bu da tekrar gösteriyor ki, onlar bir çözüme katılmak istemiyorlar. Bu ayrıca, politik güçleri başka güçlerin yönettiğini gösterir. Bu noktada şunu sorgulayabiliriz; bunlar gerçekten de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini istiyorlar mı, yoksa onların başka gizli ajandaları mı var?” diye konuştu. Ludvigsson, DTP’ye de bir çağrıda bulunarak, etnik ve sınırlı çerçevenin ötesine geçerek evrensel bir hal almalarını, PKK ile arasına mesafe koymasını ve Sosyalist Enternasyonal’e üye haline gelmelerini istedi.
ÖNCELİKLE DARBE KANUNLARI DEĞİŞMELİ Varolan süreci “kalbinin en derinliklerine kadar” desteklediğini vurgulayan İsveçli vekil Ludvigsson, “eşi-benzeri bulunmaz bir imkan var” olduğuna dikkat çekti. İsveçli vekil sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte bütün ilgili herkesle diyalog ve işbirliğine geçilmeli. Tabiî ki DTP’li politikacılarla da. Bu çalışmalar devam etmeli. Gerekli reformların devam etmesi için parlamentonun tam desteği gerekiyor. Aslında temelleri yeniden kurmak lazım, Türkiye’deki bütün insanlar, etnik kökeni ve dini temellerine bakılmadan insan hakları edinmeleri için büyük çaba gerekiyor. İnsan haklarına bütün olarak bakılmalı ve herkesi kapsamalı. Şuan Türkiye’de askerî ihtilâl kanunları geçerli hala, öncelikle de bunun değişmesi lâzım. Umut ediyorum ki İsveç de bu süre zarfında AB dönem başkanlığı sürecinde Türkiye’nin üyeliği yönünde çalışmaları olacaktır. Partim de bu yönde çalışacaktır.” Stockholm / cihan |
15.08.2009 |