Haberler |
AB standartlarında demokrasi istiyoruz |
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘demokratik açılım’ çalışmaları kapsamında kendisini ziyaret eden İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, “TOBB’un vizyonu, bireysel hak ve özgürlüklerin 72 milyonun tamamı için Avrupa Birliği standartlarına yükseltilmesidir” dedi. İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, ‘’Demokratik Açılım’’ çalışmasına ilişkin ‘’İnanın bu, iç siyasi polemiklere feda edilecek bir konu değil. Gelin el ele verelim, bu sorunu çözelim. Bizim niyetimiz, dileğimiz, samimî çalışmamız bunun içindir’’ dedi. Bakan Atalay, ‘’Demokratik Açılım’’ çalışması kapsamında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve başkanlık divanı üyeleriyle bir araya geldi. TOBB Genel Merkezi’ndeki görüşmeye, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş de katıldı. İçişleri Bakanı Atalay, yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, ‘’demokratik açılım’’ ya da ‘’Kardeşlik ve Huzur Projesi’’ olarak nitelendirdikleri çalışmanın, mutabakat zeminini inşa etme, arttırma ve güçlendirmeye yönelik görüşmelere devam ettiklerini ve bu çerçevede sivil toplum kuruluşlarından ilk olarak TOBB’u ziyaret ettiklerini söyledi. Atalay, TOBB’un Türkiye’deki en büyük çatı kuruluşlardan biri olduğunu ifade ederek, birliğin Fethiye’den Yüksekova’ya, Edirne’den Hakkâri’ye her il ve ilçede uzantıları olduğunu, ekonomik hayatın nabzını tuttuğunu belirtti. Görüşmede çalışmayı, niyet ve düşüncelerini anlattıklarını kaydeden Atalay, ‘’Bu konuda en önemli, en fazla üzerinde durduğumuz husus, geniş bir mutabakatla, gerek Meclis çatısı altında, siyasî partilerimiz olarak, gerek genel toplum düzeyinde sivil toplum kuruluşlarımız, medyamız, aydınlarımız, düşünürlerimiz, bu konuda kafa yoranlar ve bütün toplum kesimleri olarak bu sorunu birlikte değerlendirelim, çözüm yollarını birlikte arayalım’’ diye konuştu. Atalay, bu konuda usul, üslup ve yöntemi çok önemli gördüklerini vurgulayarak, bir eksik bırakmak istemediklerini, üzerlerine düşeni yapmak istediklerini dile getirdi. Bakan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Herkesle görüşmek, her görüşü almak istiyoruz. Peşin kabullerle, paketlerle çıkmıyoruz. Herkesin görüşünü, mutabakatını alarak ülkemizin bu sorununu birlikte çözelim istiyoruz. Bunun Türkiye’yi çok güçlendireceğine inanıyoruz. Her kesimden anlayış, destek ve katkı bekliyoruz. Mümkün olabildiğince bütün boyutlarını çalışıyoruz. Burada da sayın Başkana, başkanlık divanı üyelerine çok teşekkür ederim, tatil döneminde bir araya geldiler. Kendilerinden destek bekliyoruz. Geniş bir zeminleri var. Hem bu meselenin anlatılması, hem çözümüne dönük tekliflerini bekliyorum. Bu ilk görüşmemizdi, bundan sonra da görüşmelerimiz olacaktır. Bu geniş zemin ve mutabakatı oluşturmak için hepimiz çaba gösterelim. En başta üslup ve yöntemle ilgili yaptığım basın toplantısında da basınımızın desteğini istemiştim. Onu burada yineliyorum. Değerli arkadaşlar, inanın bu iç siyasî polemiklere feda edilecek bir konu değil. Gelin el ele verelim, bu sorunu çözelim. Acıları dindirelim. Türkiye’yi büyütelim. Türkiye’yi daha demokratikleştirelim. Türkiye’yi daha büyük, daha güçlü bir ülke yapalım. Bizim niyetimiz, dileğimiz, samimi çalışmamız bunun içindir.’’ Ankara / aa AB standartlarında demokrasi istiyoruz TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da bir saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı Atalay’ın, katılımcı demokrasinin güzel bir örneğini sergileyerek, görüş ve düşüncelerini iş dünyasının çatı kuruluşu olan TOBB’un Başkanlık Divanı’yla paylaştığını belirterek, TOBB’un vizyonunun her zaman ifade ettikleri gibi bireysel hak ve özgürlüklerin 72 milyonun tamamı için AB standarlarına yükseltilmesi olduğunu söyledi. Demokrasinin kalitesini arttırmadan ekonominin güçlenmesinin mümkün olmadığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, güçlü ekonomi olmadan da kaliteli demokrasinin sağlanamayacağını söyledi. Bir ülkenin kalkınma düzeyinin demokrasi düzeyinden ayrı düşünülemeyeceğini belirten Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: ‘’O halde Türkiye, iyi işleyen, yöneten, denetlenebilir, hesap verebilir ve şeffaf birinci sınıf bir demokrasiye sahip olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ifade hürriyeti, din ve vicdan hürriyetiyle, teşebbüs hürriyeti tam olarak sağlanmalı ve garanti altına alınmalıdır. İnsanlarımızı ekmek, hürriyet ve emniyet arasında tercih yapmak zorunda bırakmamalıyız. Bu konuda çalışanların moral ve motivasyonlarını da düşürmemeliyiz. Hukukun her alanda egemen olduğu, barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşan, özgüveni yüksek bir Türkiye gelecek kuşaklara bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır.’’ |
13.08.2009 |