Dr. Akcan, yaptığı açıklamada, bireysel silâhların insanların hayat hakkını her an tehdit ettiğini söyledi.
Çeşitli kurumların verilerinden derleyerek gerçekleştirdiği araştırmanın bireysel silâhlanmanın insanları ne kadar yakından tehdit ettiğini gösterdiğini ifade eden Akcan, şöyle konuştu: ‘’Yaptığımız araştırmaya göre Türkiye’de trafikte hareket halindeki 8 milyon aracın yüzde 6’sında ateşli silâh bulunuyor. Bunların yüzde 80’i belde, el altında, torpidoda ve bagajda her an patlamaya hazır. Cinayetlerin yüzde 20’si sokakta, silâhla işlenen her 10 cinayetten biri trafikte meydana geliyor. Araçlarında ruhsatlı silâh bulunduran kişiler trafik denetlemelerinde hiçbir ceza almıyor. Oysa araçta silâh bulundurmanın yaptırımı alkollü araç kullanmakla aynı kategoride olmalı. Araçlarda silâh bulunduranlara da alkollü araç kullananlar kadar ağır cezalar verilmeli.’’
Akcan, istatistiklerin Türkiye’de her yıl 3 bin kişinin ateşli silâhlarla öldüğünü ortaya koyduğunu ifade etti.
Silâhlanmanın altyapısını oluşturan kültürel motivasyonlar ve psikolojik unsurların insanların hayat hakkının ne denli tehlikede olduğunu gösterdiğini dile getiren Akcan, açıklamasını şöyle sürdürdü: ‘’Silâhla yapılan kutlamalar, silâhları bir gurur aracı gibi gösterenler bireysel silâhlanmaya katkı sağlıyor. Bireysel silâhlanma konusunda gerekli hukukî düzenlemelerin yapılması ve trafikteki araçlarda silâh bulundurulmasının önüne geçilmesi gerekiyor. Ülkemizdeki bireysel silâhlanma sorununun önemli yönlerinden biri de bu konuyla ilişkili yasaların yetersizliğidir.’’
|