OKULLARDAKİ beden eğitimi ve spor konusu 2008 Kasım ayında altıncısı düzenlenecek Spor Şûrâsı’nda masaya yatırılacak.
Türkiye’de 22 spor lisesi ile 55 beden eğitimi ve spor yüksekokulunda ‘’sporcu’’ yetişiyor.
Devlet okullarının birçoğunun spor salonu veya spor yapılabilecek başka tesisi bulunmuyor. Birçok ilde bir veya birkaç okulun spor salonu mevcut. Bazı spor salonları da yetersiz imkânlar sebebiyle kullanılmıyor. Türkiye’deki özel okulların bir kısmında yüzme havuzu bulunu-yor. Ancak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere birçok ilde özel okulların da yüzme havuzu yok. Türkiye’de okul sayısı en fazla olan İstanbul ve Ankara’da da okulların çok azında spor salonu mevcut.
Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Erdal Zorba ‘’İlköğretim ve ortaöğretimi geçtim, beden eğitimi ve spor yüksekokullarının birçoğunun tesisi, malzemesi ve hocası yok’’ dedi. Zorba, yaptığı açıklamada, Türkiye’deki spor eğitimi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Olimpiyat oyunlarında başarılı ülkelere bakıldığında bu alana ciddî yatırım yaptıklarının görüleceğini ifade eden Zorba, Çin’in bu konudaki yatırımının örnek olabileceğini anlattı. Bu tür yarışmalarda transferlerin kısa vadeli çözüm olduğunu ancak başarı kazanmak için orta ve uzun vadeli yatırımlar gerektiğini vurgulayan Zorba, Türkiye’nin öncelikle hangi alanlarda başarı kazanabileceğini tesbit ederek işe başlaması gerektiğini söyledi.
Birçok Avrupa ülkesi ile Rusya’da incelemeler yaptığını anlatan Zorba, oradaki bütün okullarda spor tesisleri bulunduğunu, bu ülkelerde beden eğitimi derslerine önem verildiğini dile getirdi. Zorba, şöyle konuştu: ’’Dikkat edin o ülkelerdeki insanların fizikleri çok düzgündür. Genetik yapı da önemli ama spora çok önem veriyorlar. İnsanlarda spor kültürü yerleşmiş durumda. Bunun fakirlikle ve zenginlikle hiç alâkası yok, kültürle ilgili. Spor kültürü olmayan bir ülkede sporun gelişmesi mümkün değildir. Basınımıza bakın sadece futboldan bahseder, başka bir şey yoktur. Olimpiyatlardaki durumumuzu şu anda yargılıyoruz, diyoruz ki ‘biz başarısızız.’ Bence bu 3-4 yılın başarısızlığı değil, uzun yılların başarısızlığı. Eğer bir başarı elde etmek istiyorsak, başarılı olduğumuz alanları iyi bilip önce eğitime yatırım yapmamız lâzım. Öğretmenlerin eğitimi, ailelerin eğitimi, toplumun, yöneticilerin eğitimi, sporcu, antrenör eğitimi... Bunların hepsinin birlikte düşünülmesi gerekir. Eğitim deyince sporcunun iyi eğitilmesi yetmiyor. Eğer aile spora teşvik etmiyorsa başarı mümkün değil. Bir çocuğun yetişmesi ve bu kültürün toplumda yerleşebilmesi uzun yıllar alır ama bugünden başlamak gerekir.’’
‘’SPOR SALONU
GÖRMEMİŞ ÖĞRETMENLER’’
Çocukların sınavdan sınava koştuklarını anlatan Zorba, ‘’Çocuklarımız OKS’den ÖSS’ye koşuyor. Böylece çocuklarımızı spordan uzaklaştırıp, hem sağlıksız yetişmelerine neden olu-yoruz hem de sporun gereksiz olduğunu düşündürüyoruz. ABD obez insanlar yetiştirdi. Türkiye’de de obezite sorun haline gelmeye başladı.
Bunun sebebi spordan uzak, bilgisayar başında hareketsiz insanlar. Sağlıksız nesiller yetiştiriyoruz’’ diye konuştu.
Okullardaki bedene eğitimi dersi saatinin yetersiz olduğunu anlatan Zorba, bu derslerde de ‘’spor kültürü yerleştirmenin mümkün görünmediğini’’ söyledi. Zorba, ‘’Hocalarımız doğru eğitim veriyor mu? Hayır. Onlar da topu çocuğun eline veriyor, oynatıyor’’ dedi. ‘’Olimpiyatlar da en az OKS veya ÖSS kadar önem verilmesi gerektiğini’’ kaydeden Zorba, bunları harmanlamanın mümkün olduğunu, ÖSS’de ve diğer sınavlarda öğrencilere sporla ilgili sorular yöneltilebileceğini dile getirdi.
Türkiye’de beden eğitimi öğretmeni yetiştirmede de sıkıntı yaşandığını kaydeden Zorba, ‘’Maalesef Türkiye’de mantar gibi beden eğitimi ve spor yüksekokulu açıldı. Bu neyi getirdi? Buralardan çıkan mezunlar spor salonu görmemiş, hayatında yüzme havuzu görmemiş beden eğitimi öğretmenleri...’’ diye konuştu. Zorba, spor kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla Gazi Üniversitesi’nin bütün fakülte ve yüksekokullarında sporun bu yıldan itibaren seçmeli ders olarak verilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi. Zorba, spor kültürünü yaygınlaştırmak için kitle iletişim araçlarına da görev düştüğünü dile getirdi.
|