GENİŞ KAPSAMLI BİR SİYASî REFORM Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin başlamasının üzerinden üç yıl geçerken, AB Komisyonu Türkiye'yi, bir an önce anayasal reformu gerçekleştirip istikrarlı ve geniş kapsamlı bir siyasî reform programı ortaya koymaya çağırdı. Olli Rehn'in sözcüsü, "Şimdi Türkiye için, ülkesini ve toplumunu yansıtacak ve vatandaşları için hak ve özgürlükleri pekiştirecek şekilde anayasasını güncelleme zamanıdır" dedi.
REFORM SÜRECİ KATILIM KADAR ÖNEMLİ
Türkiye'nin AB'ye giden yolunun uzun ve bazan zor olduğunu herkesin bildiğini, reform sürecinin en az varış noktası olan AB'ye katılım kadar önemli olduğunu ifade eden Sözcü Krisztina Nagy, “Türkiye, istikrarlı ve geniş kapsamlı bir siyasi reform programı ortaya koymalıdır, aynı zamanda yargı reformunun uygulanması ve sendikal hakların geliştirilmesi gereklidir” diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN AB’ye katılım müzakerelerinin başlamasının üzerinden üç yıl geçerken, AB Komisyonu Türkiye’yi, bir an önce anayasal reformu gerçekleştirmeye ve “istikrarlı ve geniş kapsamlı bir siyasî reform programı ortaya koymaya” çağırdı.
Türkiye’nin AB ile müzakerelere 3 Ekim 2005’te başlamasının üçüncü yıl dönümü dolayısıyla Türkiye-AB ilişkileri hakkındaki sorularını cevaplayan AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Krisztina Nagy, Türk hükümetinin anayasal reformu gerçekleştirmesinin önemine dikkati çekerek, “Şimdi Türkiye için, ülkesini ve toplumunu yansıtacak ve vatandaşları için hak ve özgürlükleri pekiştirecek şekilde anayasasını güncelleme zamanıdır” dedi. 15 Eylülde yapılan Türkiye-AB Troyka toplantısında, AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in, Türkiye’yi ülkenin modernleşmesi için reformları bütün enerjisiyle sürdürmesi konusunda teşvik ettiğini hatırlatan Nagy, “Türkiye, istikrarlı ve geniş kapsamlı bir siyasî reform programı ortaya koymalıdır, aynı zamanda yargı reformunun uygulanması ve sendikal hakların geliştirilmesi gereklidir” diye konuştu.
Nagy, Türkiye’nin AB’ye katılıma giden yolunun uzun ve bazen zor olduğunu herkesin bildiğini ifade ederek, reform sürecinin en az varış noktası olan AB’ye katılım kadar önemli olduğunu bildirdi.
AB’nin Türkiye’nin üyeliği konusunda “net bir kararlılığı” olduğunu da belirten Krisztina Nagy, Türkiye’nin gerekli şartları karşılaması ve yükümlülükleri yerine getirmesi durumunda AB üyesi olabileceğini kaydetti. Türkiye’nin AB ile yürüttüğü müzakerelerde şimdiye kadar sekiz müzakere başlığının açıldığını hatırlatan Nagy, AB Komisyonunun bu sürecin reformlar esasında düzenli bir şekilde ilerlemesini beklediğini söyledi. Fransa’nın yürütmekte olduğu AB dönem başkanlığında yapılan çalışmaların müzakerelerde ilerleme kaydedilmesine yönelik olduğunu ifade eden Krisztina Nagy, “Bazı müzakere başlıklarının bu yıl Aralık ayında açılmasını ve bunun 2009’un ilk yarısında Çek Cumhuriyeti dönem başkanlığında da devam etmesini bekliyoruz” dedi.
AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ,
MÜKTESEBAT VE MEVCUT DURUM
TÜRKİYE AB’ye katılım müzakereleri, AB devlet ve hükümet başkanlarının 17 Aralık 2004 zirvesinde aldığı karar doğrultusunda, üç yıl önce 3 Ekim 2005’te Lüksemburg’da yapılan Hükümetler Arası Konferans sonucunda başlatıldı. Böylece Türkiye’nin AB müktesebatına uyum süreci de başlamış oldu.
AB hukuk sistemine verilen ad olan AB müktesebatı, yaklaşık 120 bin sayfadan oluşuyor. AB’yi kuran ve daha sonra değişiklikler getiren antlaşmalar ve aday ülkelerin AB’ye katılırken imzaladıkları katılım antlaşmaları ile Konsey, Komisyon ve Avrupa Toplulukları Adalet Divanı gibi topluluk organlarının çıkardığı bütün mevzuatı ifade eden müktesebat, Katılım Müzakere Fasıllarını 35 başlık altında sınıflandırıyor.
Bugüne kadar Türkiye için “Müzakeresi açılan ve geçici olarak kapatılan fasıllar”, “Müzakeresi açılan fasıllar”, “AB Konseyinde onaylanıp açılış kriteri belirlenmeyen ve müzakerelere açılması beklenen fasıllar”, “AB Konseyinde onaylanıp açılış kriteri belirlenen fasıllar”, “AB Konseyinde görüşülmesi süren fasıllar” ve “Taslak tarama sonu raporlarının henüz Türkiye’ye iletilmediği fasıllar” şöyle:
Müzakeresi açılan ve geçici olarak kapatılan fasıllar: Bilim ve Araştırma.
Müzakeresi açılan fasıllar: Şirketler Hukuku, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstatistik, İşletme ve Sanayi Politikası, Trans-Avrupa Şebekeleri, Tüketicinin ve Sağlığının Korunması ve Malî Kontrol.
AB Konseyinde onaylanıp açılış kriteri belirlenmeyen ve müzakerelere açılması beklenen fasıllar: Ekonomik ve Parasal Politika, Eğitim ve Kültür.
AB Konseyinde onaylanıp açılış kriteri belirlenen fasıllar: Malların Serbest Dolaşımı, İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, Sermayenin Serbest Dolaşımı, Kamu Alımları, Rekabet Politikası, Malî Hizmetler, Bilgi Toplumu ve Medya, Tarım ve Kırsal Kalkınma, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı, Vergilendirme, Sosyal Politika ve İstihdam, Çevre ve Gümrük Birliği.
AB Konseyinde görüşülmesi süren fasıllar: İşçilerin Serbest Dolaşımı, Balıkçılık, Taşımacılık Politikası, Enerji, Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu, Yargı ve Temel Haklar, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, Dış İlişkiler, Malî ve Bütçesel Hükümler.
Taslak tarama sonu raporlarının henüz Türkiye’ye iletilmediği fasıllar: Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları AB dönem başkanlığını 1 Temmuzda üstlenen ve görevi 1 Ocakta Çek Cumhuriyeti’ne devredecek olan Fransa’nın AB dönem başkanlığı sırasında Türkiye ile yürütülen müzakerelerde bugüne kadar iki yeni başlık (Şirketler Hukuku ve Fikri Mülkiyet Hukuku) açıldı.
|