Hz. Enes (ra), Resulullah’ın (asm) kendisine ‘Ey Zü’l-üzüneyn (iki kulaklı)’ diye hitap ettiğini, bu sözüyle şaka yapmayı kastettiğini rivayet etmiştir.
(Tirmizî, Birr 57, Ebu Davud, Edeb 92)
Peygamberimiz (asm) bizzat Allah (c.c) tarafından korunduğu için o şaka yaparken dahi yalan söylememiştir. Ümmetine de şaka yapmayı yasaklamamış, ancak doğru söylenilmesi gerektiğini şart koşmuştur.
Ashab içinde Nuayman isimli bir sahabe, Medine’ye turfanda veya iyi bir şey gelince onu veresiye satın alır, Peygamberimize (asm) hediye olarak getirirmiş. Hediyenin ödeme zamanı gelince de Peygamberimize (asm) gelerek borcunu istermiş. Resûlullah (asm): ‘Hani sen onu bana hediye etmiştin, ne oldu?’ deyince: ‘Bu güzel şeyi sana lâyık gördüm, param olmadığı için böyle yaptım’ dermiş. Peygamberimiz (asm) onun bu haline de gülerek karşılık verirmiş. Hatta Hz. Nuayman’ı ne zaman görse gülmeye başlarmış.
O öyle bir rahmet peygamberi ki, kendisine yapılan bu tarz şakayı bile hiç kızmaksızın gülerek karşılıyor. Kendisinin yaptığı şakalar, hem kimsenin canını acıtmıyor, hem de yalan söz olmuyor. Ve altında ince hikmetler yatıyor.
Oysa günümüzde farklı farklı şakalar var. Toplum tarafından bu şakalara eşek şakası, soğuk şaka, sulu şaka diyerek isimlendirme bile yapmışız. Böyle bir şakaya maruz kaldığımızda hemen suratımızı asıp, bozulduğumuzu belirterek: ‘Ne kadar soğuk bir şaka!’ diyoruz.
İşte rahmet Peygamberi (asm), arada kırgınlıkların olmaması, ufacık da olsa bu türden çatışmaların çıkmaması için ümmetini sürekli doğru söylemeye teşvik etmiştir. Yalana ve aldatmacaya dayanan şakaların hiç olmadığını sözleriyle sürekli hatırlatmıştır. Şaka konusunda bile bu kadar çok uyarı da bulunması onun ne kadar ince düşünceli ve nazik bir insan olduğunu bize gösterir. O zaman biz de onun sözünü dinleyerek, onun şefaatine lâyık olacak şekilde davranmalıyız.
Güzel, doğru şakalara muhatap olmak duâsıyla.
|