Depresyonda olan ve hayatla bağları kopmuş hastalara sıklıkla tavsiye edilen uygulamalardan biri, bağış ve yardımlarını arttırmalarıdır.
Hep kazanmaya meyilli insan nefsi ve benliği, vermenin hazzını yaşamakla kalbin güzelliklerine, ruhun özündeki samimî mutluluğa dönecektir.
Ramazan bir boyutu ile duygu eğitimi ve olumsuz duygulardan en üst düzeyde arınma periyodudur. Oruç dış ortamla irtibatı, yeme içme de dahil olacak şekilde kestiği için duygulara yönelebilmek oruçlu bir insan için çok daha kolay olacaktır. Zekât, iftarlarda birliktelik, başkalarının halini anlamaya vesile açlık gibi haller bu ayda paylaşmanın güzelliklerini yaşatmaktadır.
Aslında bu paylaşım atmosferinde varlık, topyekûn insanlık olarak Âlemlerin Rabbi karşısında kulluk şeklinde algılandığı için çok sağlam bir algı haline dönüşecektir. Bu öyle tarifi imkânsız bir lezzettir ki hiçbir maddî imkân ve mülk ile elde edilemez. Bunu hissedebilmek için infak yani Rabb-ı Kerîm’in ihsanlarından başkalarına verebilmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamanın mutluluğunu hissedebilmek şarttır. En lüks lokantalarda yenen en kaliteli yemekler de bu hazzı ve kalbin hissettiği bu lezzeti yaşatamaz.
Bu ay aslında her insanın Rabbi ile birlikteliğini fark etme ve öze dönme ayıdır. Sahip olduklarını Veren’in farkına varma ayıdır. Veren’in farkına varan, O’nun malından ve O’nun arzusu doğrultusunda vermekle kerem duygusunu yaşar.
İnsanı asıl insan kılansa, duygularındaki zenginlik olsa gerektir. Gerçek mutluluk, bu zenginliğin farkına varmakla ancak yaşanabilir.
|