Kufe’de zengin bir adam, üçüncü Halife Hz. Osman’a (ra) düşman idi. Hattâ bu büyük sahabi için “Yahudiymiş!” diyordu. Herkes bunun asılsız olduğunu, imkânsız olduğunu söylüyor ama adam bir türlü iknâ olmuyordu. Bu akılsız adamı ancak İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe Hazretlerinin ikna edebileceğini düşünerek İmâm’ın yanına geldiler. Adamın düştüğü yanlışı anlatarak şu ricâda bulundular:
“Adamı bu saçma inancından kimse caydıramadı. Şununla bir de siz görüşseniz.”
İmâm-ı A’zam, “Hay hay!” diyerek görüşmeyi kabul etti.
İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe Hazretleri bir gün adamı yanına çağırdı. Adam gelince İmâm şöyle dedi:
“Biz Allah’ın emri, Peygamberin kavliyle kızını birisi için istiyoruz.”
“Kime istiyorsunuz kızımı, öğrenebilir miyim?”
“Kızını istediğimiz kimse son derece ahlâklı, dürüst, çok zengin ve alabildiğine cömert, Kur’ân’ı ezbere biliyor ve sürekli okuyor... (Bunların hepsi Hz. Osman’ın vasıfları)”
Adam sözünü kesti:
“Yeter yâ İmâm! Bunlardan bir tanesi bile kızımı vermek için yeterli meziyettir.”
“Ama bu damat adayının bir kusuru var, kendisi Yahudi!”
Adam parladı:
“Nasıl olur ya İmam! Sen Müslümanların imâmı olarak bir Müslümanın kızını bir Yahûdiye vermeye nasıl cevaz verirsin? Benim kızımı bir Yahudiye nasıl istersin? Ben kızımı bir Yahudiye verir miyim?!”
İmâm-ı A’zam için artık taşı gediğine koymanın zamanı gelmişti:
“Sübhânallah! Sen kendi kızını bir Yahudiye vermeye râzı olmuyorsun da, Peygamber Efendimizin (asm) iki kızını bir Yahudiye verdiğini nasıl söyleyebiliyorsun?!” dedi.
İmâmın bu cevabı bir tokat gibi oldu. Adam, yanlış düşündüğünü anladı. Hakikati kabul ederek, o büyük sahabi hakkındaki düşüncelerinden, bozuk itikadından vazgeçti ve tevbe etti.
Bilindiği gibi Hz. Osman (ra) Peygamberimizin (asm) damadıydı. Önce Hz. Rukiyye ile evlenmiş, o vefat edince Peygamberimiz (asm), diğer kızı Ümmü Gülsüm’ü onunla nikâhlamıştı. Bunun için Hz. Osman’a “Zinnureyn’’ (İki nur sahibi) denmiştir. Hz. Ümmü Gülsüm de vefat edince Sevgili Peygamberimiz (asm), hayâ timsâli Hz. Osman’ı teselli ederek şöyle buyurmuştu:
“Eğer kırk tane kızım olsaydı, onları birer birer Osman’la evlendirirdim!”
|