Gemi komutanları ve kaptanlarının oruç tutması birçok denizci tarafından istenmez. Zira bazıları oruçlu iken öyle agresif olur ki “tutmasa daha iyi olur” dedirtmektedir.
Bir gemi komutanımız oruçlu olduğu zamanlarda çok kişinin canını yakmıştı. Suçsuz yere ceza alan denizci arkadaşlarım sırf bu yüzden Ramazan ayının gelmesinden hoşlanmazdı.
Oruçlu olmak insanları incitmeyi gerektirmez. Yunus Emre’nin:
“Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil. / Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil”
dediği gibi, insanları kırıp dökerek sevap değil günah kazanmak nasıl bir iştir, ben hâlâ anlayabilmiş değilim.
Cenâb-ı Allah, “Kul hakkı ile yanıma gelmeyin” buyurmaktadır. Her günahı affetmekte, fakat insanlara karşı borcu olanları, karşılığını ödetmeden affetmemektedir.
Bir kul hesap gününde mizana çıktığında önce haksızlık ettiği kişilere kendi sâlih amellerini vererek ödeşir. Eğer ameli kalmaz ise bu sefer haksızlık ettiği kişilerin günahını boynuna yüklenir. O halde “Ben oruçluyum o yüzden yakıp yıktığım için kusuruma bakmayın” özrünün ne kadar anlamsız olduğu ortaya çıkmaktadır.
|