İSVİÇRE’DE son seçimlerle en güçlü parti konumuna gelen aşırı sağcı İsviçre Halk Partisi (SVP) önderliğinde “minare yasağı” adı altında başlatılan imza kampanyasının hedefine varmasıyla referandumun önü açılmıştı.
Bu girişim, başta İsviçre Dışişleri Bakanı Calmy Rey olmak üzere yurtiçi ve dışında birçok tepkileri de beraberinde getirdi. 300 binden fazla Müslüman’ın yaşadığı ülkede minare karşıtı referandumu sinyalleri, değişiklik teklifinin dinî özgürlükleri hedef aldığı iddiasıyla büyük tepki çekiyor.
Kampanya sorumluları yaptıkları açıklamada gerekçe olarak, minarelerin ibadet için gerekli olmadığını, aslında minarelerin Müslümanların Avrupa’yı işgal stratejilerini simgelediğini, bu sebeple minare yasağının Anayasa’nın garantilediği din özgürlüğü ilkesine de aykırı olmayacağını öne sürüyor. İsviçre’de farklı birçok kantonlarda bulunan onlarca cami arasında sadece Zürih ve Cenevre şehirlerinde iki tane minareli cami bulunuyor. Cenevre’de bulunan İslâm Kültür Kurumu’nda imamlık yapan Reşit Ferhat, “Minare konusu ile ilgili farklı görüşlere bağlı olarak belirtmek istiyorum ki minare, camiyi diğer mabedlerden ayıran bir özelliğe sahiptir. Geçmişten günümüze de bu şekilde bilinegelmiştir. Minarenin böyle bir fonksiyonu olmasına rağmen zıt görüşlerle çatışmak ve sorun çıkarmak da istemiyoruz. Çünkü İslâmiyet’in ilk mescidi olan Peygamber mescidi, minaresiz inşaa edildi. Peygamberimiz (asm) bu mescidde görevini en güzel bir şekilde tamamlamıştır. Bundan dolayı bu konuda sorun çıkarmayı doğru bulmuyorum. Camilerin minarelerinin bulunması bir zorunluluk değildir. Camilerin daha önemli rolleri bulunmaktadır. Bunlara daha da ağırlık vermeliyiz. Mabedlerimizin asıl görevi hoşgörülü, diyalog mentalitesini benimseyen, toplumda güzel ahlâka sahip, merhametli, saygılı bir şahsiyet oluşturmasıdır. Minare yapımında şayet müsaade edilirse yapar, müsaade edilmezse saygı duyar yapmayız. Biz kültürler arası saygı ve sevginin kalmasından yanayız. Zira kitabımız Kur'ân’ın bize emrettiği doğrultuda önemli olmayan bu meselede sorun çıkaran taraf olmayacağız” diye konuştu. İsviçre’de yaşayan bir Türk de, “minarenin aslında sadece bir tabu olduğunu, minarenin yapılmasının İsviçre’de yaşayan Müslümanların sorunlarını çözmeyeceğini, ancak İsviçre’nin İslâmı bir din olarak tanıması ve İslâm’a bakış açısından minarenin yapılmasının önemli olduğunu” söyledi. Söz konusu referandum gerçekleştirildiğinde halkın çoğunluğunun destek vermesi durumunda İsviçre Anayasası’na minare yapımının yasaklanmasını öngören bir madde eklenebilecek.
|