Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, AB’nin Türkiye’nin genç nüfusuna ihtiyacı olduğunu söyledi.
Pierini, İstanbul Bilgi Üniversitesi AB Enstitüsü ve Anadolu Üniversitesi (AÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından AÜ’de düzenlenen ‘’Türkiye ve AB arasında Kültürlerarası Diyalog’’ konulu konferansta, AB ile Türkiye ekonomik ilişkilerinde Gümrük Birliğinin önemli rolü olduğunu bildirdi. AB ekonomisinin Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu ifade eden Pierini, şöyle konuştu:
‘’Türkiye’ye nerelerde ihtiyacı var AB’nin? Örneğin genç nüfusa sahip olduğu için. Kamuoyu tarafından Türkiye’nin katılımı biraz tehlikeli süreç olarak algılanabiliniyor. Üyelikle Türkiye’nin göç dalgasını da beraberinde getireceği düşünülüyor. Ancak her koşulda böyle bir göç dalgasına AB’nin ihtiyacı var. Çünkü ihtiyaç duyduğumuz işleri üretemiyoruz. Üç yıl önce Avrupa Komisyonu iş gücü piyasasıyla ilgili bir çalışma yaptı. 2010-2030 yılları arasında mevcut büyüme oranlarıyla AB’de 20 milyon işçi azalacak. Bu 20 milyonluk kaybı da bir şekilde telafi etmek gerekecek. Önümüzdeki 50 yıl içerisinde olabilecek bir şey, ancak bunu şimdiden telafi etmeye başlamamız lazım. Dolayısıyla Türkiye, kamuoyunun algısına ters düşecek şekilde problemin çözümünün ilk parçası olacak.’’
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Pierini, bunun yanında Türk ekonomisinin de AB’ye ihtiyacı olduğunun görüldüğünü belirterek, ‘’Çünkü AB hedefinin bir çapa etkisi var. AB’nin iç pazarına entegre olması, Türkiye’ye pek çok konuda fayda sağlayacak. Müktesebatın kabulüne ilişkin yasal değişiklerle olacak. Olmaya başladı. Yoksullukla mücadele gibi birçok alanda olumlu faydaları olacak’’ dedi.
AB’nin de Türkiye’nin üyeliğiyle pek çok konuda fayda sağlayacağını söyleyen Pierini, şöyle devam etti: ‘’Bunlar arasında barış ve istikrarın sağlanmasında askeri kabiliyetlerin kullanımı yer alıyor. Bütün bunlarla ilgili Türkiye’nin AB’ye katacağı çok şey var. Afganistan, Balkanlar, Afrika, neresi olursa olsun, AB, sistemin gerekli teçhizat ve askeri kabiliyetlerini seferber edebilmek için uğraşıyor. Türkiye bu anlamda da fayda sağlayacak AB’ye. Katılım süreci hakikaten sancılı, uzun soluklu bir süreç. İşe yarıyor. Pek çok ülkede de böyle oldu.’’
AP SİYASETÇİLER 301’İN ARKA PLANA
ATILMASINDAN MEMNUN DEĞİL
Büyükelçi Marc Pierini, bu müzakere süreçlerinde karşı karşıya geldikleri anların da olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
‘’AB’ye üye 27 farklı ülke ve demokrasiden bahsediyoruz. Bu devletlerde siyasi beyanlarda bulunuluyor, seçimler yapılıyor, siyasi gelişmeler oluyor. Bir buçuk yıl önce geldim Türkiye’ye. 27 AB üyesinde belli bir sürede çıkabilecek kadar siyasi mesele, bir haftada Türkiye’de çıkabiliyor. Yani Türkiye bu kadar çok şey üretebiliyor. Birtakım ters beyanlar da olabiliyor. Türkiye nereye ait? AB’ye ait mi değil mi gibi... Demokraside ifade özgürlüğü vardır. Önemli olan AB nezdinde alınan kararlardır. Ortak bir karar çıkması gerekiyor ki öyle oldu. Oy birliğiyle müzakerelerin başlanmasına karar verildi. Seçim sonuçlarına bağlı olarak siyasi atmosferde iniş ve çıkışlar olabilir ama süreç devam ediyor. Türkiye’nin de bir sürü beyanları oluyor. Bizler çoğu kez şunları duyduk. ‘Bu müzakereler haksız. Türkiye’ye farklı kriterler uygulanıyor. AB Türkiye’yi bölmeye çalışıyor’ diye. Böyle bir şey yok tabi ki.’’
Pierini, müzakerelerin siyasi hayattan farklı olmasına karşın tamamen soyutlanabilecek durumda da bulunmadığını ifade ederek, ‘’Türkiye’de bugün gördüğümüz, katılım sürecinde ihtiyaç duyulan birtakım reformlardır. İfade özgürlüğünün yani Türk Ceza Yasasının 301. maddesinden bahsediyorum. İç siyasi tartışmalar neticesinde arka plana düştü. Avrupa Parlamentosu üyesi siyasetçiler 301’in arka plana atılmasından memnun değil’’ dedi.
|