Türkiye’nin orta vadede bölgesel bir süper güç haline geleceğinin işaretleri alınıyor. Aklı başında herkes bu işaretleri görebiliyor, okuyabiliyor. Ama! Ama bunun için bir Türkiye’nin bitirmesi, çözmesi gereken bir kaç adet sorunu var.
“Kürt sorunu” ve bununla paralel olarak gelişen, ve zamanla iç-dış desteğe kavuşan “PKK terörü” sorunu bunların en acil olanlarından. Şu sıralar Kürt sorunu ve PKK sorununun çözümü için DTP’nin üzerine gidiliyor.
Bu da daha önce atılan adımlar gibi yanlış ve hadisenin çözümü yerine işi daha da karmaşıklaştıracak ve büyütecek bir adımdır. Yıllar sonra, onca can kaybına, onca şehitlere, onca milyarlarca doların su gibi harcanmasına, onca maddi manevi maliyete rağmen, bugün ortaya çıkıp “Kürtler konusunda yanlış yaptık” itirafları yapan generaller ve bir kısım siyasiler gibi gelecekte de DTP konusunda bugün yapılanların yanlış olduğunu söyleyecekler olacaktır. Bundan hiç kuşkum yok. Çünkü bu sorunun adını nasıl koyarsanız koyun, kısa vadeli adımlarla çözülemeyeceği, daha yıllarca süreceği anlaşılıyor. Bu sorunu çözmek için “DTP’ye bel altından vurmak” sorunun çözümüne pozitif katkı yapmaz.
(...) Bugün bir kısım DTP milletvekillerine yöneltilen “Eskiden militandı bunlar, dağda eğitim aldı, genel başkanları asker kaçağı” filan gibi yaklaşımlar pek mantıklı değil. Herkes de biliyor ki, bu DTP denilen siyasi yapı PKK’nın bir kanadı olarak siyaset yapıyor. Bunu ne DTP’liler inkar ediyor, ne de başkaları. Dost ve düşmanın bildiği bir gerçek bu.
Bu gerçek Türkiye’nin gerçeği. Bizlerin gerçeği. Bu işleri yapanların, DTP’ye bel altından vuranların, o halde şu soruyu cevaplandırmaları gerekiyor:
Düz ovaya inip siyaset yapmak yerine dağda kalıp silahlı teröre devam etmeleri daha mı iyi olurdu? Dağda askerlerimizi vurmaya devam etmeleri daha mı iyi olurdu! Şimdi... DTP’yi kapatmak istenildiğinde çok rahat kapatılabilir. Bunun için yasal yasal olmayan gereği kadar delil bulunabilir. Burda sorun yok. Sorun bu partinin kapatılmasının çözüme ne katkı sağlayacağıdır.
Bunlar hesap edilmiş midir? Sanmıyorum. Çünkü bugüne kadar PKK terörü ve “Kürt sorunu” konusunda atılan adımların hiçbiri düşünülerek yapılmış işler değil.
Kenan Paşa Kürtçe’yi yasaklamaya doğuda bir okulda Türkçe bilmeyen öğrencilere rastladığı zaman karar vermiş. Hiç düşünmemiş. “Yasaklayın” demiş...
Bu yasak ne getirecek, neye mal olacak, kapsamı, şumülü, kârı zararı ne olacak hiç düşünmemiş. Neyse, asıl soru şu: DTP’yi kapatalım, onlar da dağa mı çıksın! Türkiye geleceği için bu sorundan akıllı yöntemlerle çıkmayı denemeli.
Çünkü bugüne kadarki yöntemlerin başarısızlığı 25 yıllık tecrübe ile sabit!
Bugün, 14.11.2007
|