2007 İlerleme Raporu, bazı eleştirilere rağmen, Türkiye’ye olumlu bakıyor. 301. maddenin değiştirilmesi, dokunulmazlığın kısıtlanması, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması gibi hususlar, zaten bizim gündemimizde. Neden hâlâ bu konularda adım atılmadığına şaşmamak mümkün değil.
22 Temmuz seçimleri, öncesi ve sonrasında yaşananlar, ilk başta Avrupa Birliği’ni, Türkiye konusunda umutsuzluğa sevk etmiş olsa dahi, işin içinden demokratik bir biçimde sıyrılmamız, belli ki onları hem hayrete düşürmüş, hem de Türk milletinin demokrasiyi içselleştirdiğine dair kanaat edinmelerine yol açmış. İlerleme Raporu’nun hedefinde, belki de bu yüzden, hükûmetten ziyade, cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale eden ordu var; 367 toplantı yeter sayısı zorlamasını yapan Anayasa Mahkemesi var. İlerleme Raporu’nu hazırlayan komisyonun gözünden, Nokta dergisinin kapatılmasında askerin rolü ve bazı basın mensuplarının TSK tarafından akredite edilmemesi hususları da kaçmamış.
22 Temmuz seçimlerinden sonra, % 10’luk baraja rağmen, DTP’nin ve MHP’nin de parlamentoya girmesiyle, temsil sorununun aşılması müspet bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Türkiye, birdenbire, kendisini, tırmanan PKK terörüyle karşı karşıya buldu. 22 Temmuz’dan sonra, bunlarla vakit kaybedeceğimize, doğrudan doğruya anayasa tartışmalarını neticelendirebilseydik, bu arada eleştirilen 301. madde de dahil, TCK’nın düşünce hürriyetini sınırlayan hükümlerini Meclis’te ele alabilseydik, bugünküne göre çok daha olumlu rapor çıkması mümkündü.
Sabah, 7.11.2007
|