Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Ekim 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Cellatlar ve doktorlar...

Bir meselenin birçok çözümü vardır.

Bir hastayı öldürebilirsiniz… Bu, bir çözümdür. Hastalık ortadan kalkar… Hasta da ortadan kalkar.

Bir hastayı iyileştirebilirsiniz… Bu da bir çözümdür… Hastalık ortadan kalkar… Hasta da iyileşir.

Birinci çözümü gerçekleştirene cellat…

İkincisini gerçekleştirene doktor derler.

Herkes, kendine, meşrebine, ruhuna, aklına, zekasına, çıkarına göre çözümler önerir.

Cellat için çözüm, hastanın ortadan kalkmasıdır.

Doktor için çözüm, hastalığın ortadan kalkmasıdır.

Siyasi sorunlarda da değişik çözümler vardır.

Orada da cellatların ve doktorların çözüm önerilerine rastlarsınız.

Eğer ülkenizde Kürt sorunu varsa, cellatlar için çözüm, Kürtleri bombalayarak, vurarak, öldürerek ortadan kaldırmaktır.

Sorunu ortadan kaldırırlar ama Kürtlerle birlikte Türkiye’yi de öldürürler.

Hasta, hastalıkla birlikte yok olur.

Doktorlar ise hastalığı yaratan nedeni ortadan kaldıran tedaviler uygularlar.

Bunun için de önce hastalığın kaynağını “teşhis” ederler.

Bugün, güneyimizde kurulan bir Kürt devletini jetlerle bombalayarak, açıkça söylenmese de, bu Kürt devletini yok ederek Türkiye’nin Kürt sorununu çözmek isteyenler var elbette.

Bütün bir toplumu kendileri gibi cellatlaştırmak istiyorlar.

Büyük bir Kürt düşmanlığı yayıyorlar.

PKK’nın o kanlı ve anlamsız saldırılarını “çözümleri”nin doğruluğuna kanıt olarak gösteriyorlar.

Unuttukları basit bir ayrıntı var yalnızca.

Daha önce o Kürt devleti orada yoktu.

PKK bile yoktu.

Ama Kürt sorunu durduğu yerde duruyordu.

Bombalama, öldürme, cezalandırma, idam, işkence… Hepsi denendi.

Sorun hiç kaybolmadı.

Bugün de bombalarla, jetlerle, savaşlarla sorun ortadan kalkmaz.

Sorun PKK değil çünkü, sorun Barzani de değil.

Hiç söylemek istemiyoruz, söyleyene de kızıyoruz ama sorun biziz.

Bizim düşünce biçimimiz. (...)

Bana sorarsanız, buranın sorunu “efendiler” sorunudur.

Kendilerini kimseyle eşit kabul etmeyen, herkesin kendilerine benzemesini, kendileri gibi düşünmesini isteyen, kendilerine benzemeyen herkesten kuşkulanıp herkesi cezalandıran “efendiler.”

“Hastalıktan” nefret eden, hastalığı tedavi edecek bir bilgiye ve bilince sahip olmayan ve hastayı öldürmek isteyen efendiler.

“Bombalayalım, asalım, öldürelim” diyen cellat yöntemi.

Bir de “doktorların” yöntemi var elbette.

“Kimse efendi olmasın, herkes eşit olsun” diyen bir yöntem.

Hastayı öldürmeden hastalığı ortadan kaldıracak yöntem belki de budur.

Bunu hiç denemedik.

Çünkü “cellatlarımız”, “doktorları” da öldürmek istiyorlar.

Çoğunlukla öldürüyorlar da.

Ama hastalık orta yerde duruyor.

Cellatlar, bir hastalığı tedavi edemezler.

Onlar hastayı öldürürler.

Ve, bazen öldürmeye çalıştıkları” hastanın” kendileri olduğunu fark etmeden harekete geçerler.

Bu da intihar olur.

Bir cellada sorarsanız, “bunun bile iyi bir yöntem olabileceğini” söyler size.

Ama doktorlar buna karşı çıkar.

Çünkü onlar cellatları bile kurtarmak ister.

Onun için “durun” diyoruz zaten, “artık öldürmeyi değil yaşatmayı konuşun.”

Bu kadar ölüm yeter…

Kendi boynunuzu da kesecek baltayı indirmeden bir düşünün.

Bir yöntem daha var çünkü…

Tedavi yöntemi.

Bunun için de “teşhis” gerekiyor.

Ve, cellatlar teşhis koyamıyor.

Balta bilemekten teşhis koymaya vakitleri yok çünkü

gazetem.net, 30 Ekim 2007

Ahmet ALTAN

31.10.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Doğunun en huzurlu dönemi

  Duygu kaybı

  Kutlama mesajları

  Hamaset

  Cellatlar ve doktorlar...


 Son Dakika Haberleri