Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, ‘’bazı şeylere bağımlılığı olanların oruç tuttukları zaman sinirli, agresif olduklarını’’ belirterek, ‘’Oysa oruç onların bu hallerini tutmalarıdır. Sadece yemek yememek değil dilini, elini, belini tutmak da oruçtur. Aksi halde sabahtan akşama kadar aç kalmanın çok bir faydası olmaz’’ dedi.
Prof. Dr. Yeprem, orucun, beden sıhhati yanında ruh sağlığının geliştirilmesi açısından da çok önemli olduğunu söyledi. Yeprem, orucun amacının toplum içinde fertlerin birbirleriyle dayanışma, sevgi ve karşılıklı saygı gibi manevî duyguların doruk noktasına ulaştırılması olduğunu kaydetti. Ramazan ayının toplum içinde yardımlaşma, sevgi ve dayanışma ruhunu geliştirdiğini belirten Yeprem, mânevî bir atmosferin oluşturulmasında, bu manevi atmosferin ferdi ve toplumu yüceltmesinde orucun önemli bir yeri olduğunu vurguladı.
Oruç tutanın tutmayana, tutmayanın da tutana karşı saygılı davranması gerektiğini ifade eden Yeprem, insani bir davranış olarak da bu tür bir saygısızlığın kabul edilemeyeceğini söyledi.
Oruç, riyayı kabul etmeyen bir ibadettir
Ramazan ayının İslâmın en önemli ibadetlerinden biri olan orucun tutulduğu bir ay olduğunu söyleyen Yeprem, Ramazan ayında tutulan orucun bütün dinlerde farz kılındığını anlattı. Yeprem, ‘’Maksat fert ve o fertlerin oluşturduğu toplum olarak ahlâkî ve manevî değerlerimizin, mutlu fertlerin ve mutlu toplumun oluşturulmasını sağlamaktır. Oruç bu gayeyi oluşturacak en önemli ibadetlerin başında geliyor’’ diye konuştu.
Yeprem, orucun hiçbir riya ve sahtekarlık kabul etmeyen bir ibadet olduğunu da belirtti. Yeprem, ‘’gerçek orucun sadece Allah’a karşı yapılan bir ibadet olduğu için gösteriş amacıyla yapılamayacağını’’ kaydetti.
|