Aydınoğlu Yakup Bey tarafından 1597 yılında yaptırılan, İzmir’in en eski ve en büyük camisi olma özelliğini elinde bulunduran Hisar Camii ve çevresi, her gün ibadet ve alışveriş için İzmir’in en kalabalık mekânları arasında bulunan Kemeraltı’na gelen yerli ve yabancı çok sayıda kişiyi ağırlıyor.
Bulunduğu konum, yanında yer alan ve çoğunluğu el sanatları ürünleri satan dükkanları barındıran tarihi Kızlarağası Hanı ve hemen önündeki kahvehane ve restoranlar, İzmirlilerin ve turistlerin büyük bölümünün Hisar Camiine gitmesine neden olurken, camiyi gezmeyenlerin bile, önündeki kahvehanelerde alışveriş sonrası yorgunluk atmak için bir ‘’dibek kahvesi’’ içmişliği bulunuyor. Gazeteci, yazar ve İzmir tarihi araştırmacısı Yaşar Aksoy, yaptığı değerlendirmede, Hisar Camisinin yerinde 1400’lü yıllarda ‘’liman kalesi’’ adı verilen bir kalenin yer aldığını anlattı. Kalenin 1410 yılından sonra Orta Asya İmparatoru Timur tarafından yıkıldığını belirten Aksoy, kalenin yıkıntıları üzerinde 1597 yılında Aydınoğlu Yakup Bey tarafından Hisar Camisinin yaptırıldığını ifade etti. Caminin eskiden var olan bir kalenin temelleri üzerinde inşa edildiği için ‘’Hisar’’ ismini aldığını söyleyen Aksoy, caminin bugün İzmir’in en eski camii olma özelliğini taşıdığını kaydetti. Bir başka adı da Şadırvan Camisi olan Hisar Camisinin girişi, bugün nostaljik bir çarşı olan ve çoğunlukla tespihçilerin yer aldığı Hisarönü Çarşısına açılıyor.
Çay bahçeleri, restoranları da kapsayan çarşının yanı sıra, Hisar Camiinin yanında yer alan, 4 bin metrekarelik alana sahip Kızlarağası Hanı, bölgenin cazibesini bir kat daha artırıyor.Caminin yanında 1700’lü yıllarda inşa edilen iki katlı han bugün sahafların, el sanatları ürünü satan dükkanlarının bulunduğu tarihî bir çarşı olarak hizmet veriyor ve yabancı turistlerin uğrak noktaları arasında bulunuyor.
Çeşme Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Veysi Öncel, İzmir’e gelen her dört turistten üçünün mutlaka Hisar Camiini ziyaret ettiğini belirtti. İzmir’in en görkemli yapılarından biri olan caminin 1813, 1868 ve 1881 depremlerinde hasar görse de yapılan onarımlara karşın ilk günkü özelliklerini ve mimarî yapısını koruyor. Ahşap minberi sedef kakmalı, mihrap ise yuvarlak bir niş şeklinde, içi 18 ve 19. yüzyılın kalem işleri ile bezeli Hisar Camisinin sütun başlıkları ve diğer süslemelerinin günümüze kadar bozulmadan geldiği belirtiliyor.
Caminin kesme taş üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli minaresi bulunuyor.
|