Cumhurbaşkanı Gül’ün yemin törenine katılmayan komutanlar, dün de alışık olunmayan bir “tavır” sergilediler. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’e “Cumhurbaşkanım” demediler. Sadece “Cumhurbaşkanı” diyerek, Cumhurbaşkanı’nı “sahiplenmek” istemediler.
Dün ben çok üzüldüm. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, geçmiş yıllarda dönem birincisine diplomasını vermek için ayağa kalktığında, “Cumhurbaşkanı’na cephe selamı veriyordu” ancak bu yıl dönem birincisine diploma verirken Cumhurbaşkanı Gül’e cephe selamı vermedi. Buna çok üzüldüm. Törende konuşan GATA Komutanı Necati Özbahadır ve Dekan Tabip Tümgeneral Mehmet Zeki Bayraktar, konuşmalarına başlarken, eskiden yaptıkları gibi, “Sayın Cumhurbaşkanım” deme yerine, “Sayın Cumhurbaşkanı” diyerek başladılar, buna çok üzüldüm. (...)
Ayrıca, 28 Şubat’ta Sincan’daki tankları yürüten komutan olarak bilinen EDOK Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu’nun, sadece Büyükanıt’ı selamlaması ve Cumhurbaşkanım Abdullah Gül’ü “”yok” farzetmesi de beni çok üzdü. Salonda, dönem birincisinin ödülünü veren Cumhurbaşkanı Gül’e “cılız bir alkış” gelirken, dönem dördüncüsünün ödülünü veren Büyükanıt’a salondan coşkulu bir alkışın yükselmesi de bana anlamlı geldi.
Biz Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ve onun komutanlarını sever ve sayarız. Şu geldiğimiz günlerde Türkiye’yi yeni bir “gerginliğin” ortasına atmak kimseye bir yarar getirmez. Hele hele paşalara ne “itibar sağlar” ne de “İyi ki böyle yapıyorlar” dedirtir. Diyenler olmaz mı? Olur elbette. “Halktan korkan, demokrasi dışı yollardan medet umanlar” paşaların dünkü tavrını alkışlayacaklardır. Yeni bir darbe çığırtkanlığı için, bu tavrı bir fırsat sayacaklardır. Yürekleri, “laik, demokratik, hukuk devletinden yana olan paşalarımız”, bu “darbe çığırtkanlarına” yüz vermemelidirler. Yeni bir darbe “Türkiye’nin bölünmesine” yol açar. Bunu hiçbirimiz unutmayalım.
Bugün, 30.8.2007
|