Gül’ün seçilmesini Washington Post “Ordu darbe yapacak ya da siyasi İslâm’a alışacak” diye duyurdu!
Bu haber midir, demokrasimize ve askerimize hakaret mi?
Gazete şimdi GATA’da yaşananları herhalde manşetini doğrulayan gelişme olarak aktaracaktır.
Dün askeri doktorların diploma töreni vardı ve Cumhurbaşkanı Gül, bir gün önce yemin törenine katılmayan komutanlarla burada karşılaştı. Ama Başkomutanlığı temsil eden kişinin görmeye hakkı olan saygıyı maalesef görmedi.
Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin Cumhurbaşkanı’na hitap şekli ve selâmlama konusunda mevcut gelenekleri ihmal edildi.
TV’de bu görüntüleri izlerken üzüldük.
Gül’den şüphe ve tedirginlik duyulmasını anlıyoruz. Çünkü aynı duyguyu biz de paylaşıyoruz. Gül’ün laiklik ve cumhuriyet üzerine geçmişte söyledikleri ona itiraz edenlere haklılık kazandırıyor.
Ama demokrasi varsa ona fırsat verilmeli, kredi açılmalıdır.
Gül’ün ilk teşebbüsündeki itirazlar 22 Temmuz’da ortadan kalkmıştır. Çankaya’ya çıkması, yenilenen seçimle oluşan meclis iradesinin sonucudur.
Evet kökleri siyasi İslâm olmakla beraber son beş yıl liberal ve Batı yanlısı bir icraatın ortağı olmuş, üstüne de laik cumhuriyete bağlılık yemini etmiştir.
Kendisine kefil olamayız fakat borcumuz, meclisin iradesine saygı göstermek ve sözünü tutması için ona şans tanımaktır.
Öyle sanıyoruz ki askerin kendi başkomutanına dün reva gördüğü muamele sadece AKP’ye oy veren vatandaşları değil Gül’den en az askerler kadar endişe duyan laik demokrat çevreleri de rahatsız etmiştir.
Çünkü cumhuriyeti korumak münhasıran Silâhlı Kuvvetler’e tevdi edilmiş bir görev değildir.
Hatta askerlerin sık sık “darbe yapmayı göze alacak noktaya geldiği” algısı uyandırması, “dikta özlemcisi” diye damgalanma korkusu duyan sivil güçleri pasifize etmekte, zarar vermektedir.
Bu vatan hepimizin. Savunulmasının sorumluluğunu hepimiz paylaşacağız.
Vatanseverliğin, fikirlerimizi başkalarına zorla kabul ettirmekten değil, hür seçimle ortaya çıkan millet iradesine saygı göstermekten geçtiğini bileceğiz.
Vatan, 30.8.2007
|