Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen Çankaya’nın “insan haklarına kapalı bir alan olduğunu”, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi halinde değişiklik olacağına inanmadığını söylüyor.
Yavuz Önen, “Abdullah Gül aynı zamanda insan haklarından da sorumlu bakandı. Ama insan haklarına ayıracak hiç vakti olmadı. Ve o görevi, hep başka bir bakana devretmek istedi. Cumhurbaşkanı olursa, hiç vakti olmayacağını düşünüyorum” görüşünü dile getirdi.
Önen,”AKP son beş yılda insan haklarını sadece dekoru tamamlayan bir eleman olarak kullandığını bize gösterdi. Yeni dönemde de ciddi bir insan hakları programı olacağını sanmıyorum” diye konuştu.
Önen’e göre neoliberal yasaların yanında insan hakları bir makyaj. Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde AKP’nin geçen dönemden bu döneme ertelediği, sosyal hakları yok sayan, neoliberal politikaların ürünü birçok yasa Gül’ün önüne gelecek. Bunun örneklerinden biri Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasası. Önen, AKP’nin yeni dönemde bu yasalarla “ekonomik modeli tamamlayacağını” öngörüyor. Uluslararası sermaye bunu başarı sayıyor. AKP’nin büyük destek görmesinin nedenlerinden biri de bu. Önen, AKP’nin gündeme getirecekleri konuların temel hak ve özgürlükler değil, makyaj niteliğindeki değişiklikler olacacağı belirterek şu örnekleri verdi:”Ombudsman yasası gibi. İşkenceye Karşı Sözleşme’ye Ek Protokol’ün gerektirdiği bağımsız ulusal kuruluşlar için il ve ilçe insan hakları kurullarını devreye sokmak gibi.” Önen, böylece, AKP’nin insan hakları sorunlarını, “kapalı devrede çözmeyi planladığını” öngörüyor; Ceza Yasası’nın (TCK) 301. maddesiyle ilgili “sivil toplum görüşmeleri”ni hatırlatıyor. “Bu konuyla doğrudan ilgisi olan kuruluşlara, hak örgütlerine hiç danışmadılar” diyen Önen,”Hak örgütleri yerine ‘kendi sivil toplum örgütleri’yle görüşerek adım atacaklar” dedi.
Önen’e göre Çankaya’da türban tartışması, gerçeklerin üstünü örtüyor.
|