Avrupa Birliği Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering, İtalya’nın Rimini şehrinde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, ‘’Avrupa Parlamentosu’nda çoğunluk, Türkiye’nin üyelik kriterleriyle uyum içinde olması şartıyla AB’ye alınmasından yanadır. Ama benim gönlüm daha çok, bu ülkenin AB ile ayrıcalıklı ortak olmasından yana’’ dedi.
Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering, İtalya’nın Rimini kentinde bugün düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, ‘’Avrupa Parlamentosu’nda çoğunluk, Türkiye’nin üyelik kriterleriyle uyum içinde olması koşuluyla AB’ye alınmasından yanadır. Ama benim gönlüm daha çok, bu ülkenin AB ile ayrıcalıklı ortak olmasından yana’’ dedi.
Hans-Gert Pöttering, bununla birlikte Türkiye ile müzakerelerin sürdürülmesi ve bunun için de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılmış reform sürecinin sürdürülmesi gerektiğine de değinerek, ‘’Herhalukarda müzakerelerin sürdürülebilmesi için tek güvence, bu ülkenin bizim değerlerimizi benimsemesi ve Erdoğan hükümetinin başlattığı reform sürecini sürdürmesidir’’ diye konuştu.
Pöttering, AB’nin Türkiye ile müzakerelerin yanısıra, Ukrayna gibi ülkelerle ve Arap dünyasıyla ayrıcalıklı ortaklık çalışmalarına da önem vermesi gerekeceğine de dikkati çekti. Pöttering, genişleme sürecinin sonsuza dek süremeyeceğini belirterek, ‘’Herhalukarda AB, Türkiye ile ilişkilerin de ötesinde, Ukrayna ve Arap dünyasıyla ayrıcalıklı ortaklık konusunda da düşünmek durumundadır. Genişleme konusunda abartılı davranılmaması da şart. Aksi takdirde, Roma İmparatorluğu’nun çöküşüne benzer bir akıbet kaçınılmazlaşabilir’’ dedi.
“ÇATIŞMA İSTEMİYORUZ’’
Pöttering, kültürlerarası diyaloğa önem verilmesi gerektiğini de kaydederek, ‘’İslam dünyası başta olmak üzere, kültürlerarası diyalog için de çaba harcanmalıdır. Biz, medeniyetlerarası çatışma istemiyoruz. Tam tersine, herkesin yararına olacak bir işbirliği ve dostluktan yanayız’’ diye konuştu.
Pöttering, AB Anayasası’nda Hıristiyan değerlere açıkça atıfta bulunulmamış olmasının kendini üzmüş olduğunu da ifade ederek, ‘’Bunu sağlayamamamız beni çok üzmüştür. Ama yine de sonucun değişmediğini düşünüyorum: Zira, Hıristiyanlığın temel niteliği konumundaki insanlık onuruna saygı gibi değerler Anayasa’da yer almaktadır.’’ (aa)
|