AKP İstanbul Milletvekili ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dış İlişkiler Danışmanı Egemen Bağış, “‘İslâmî kökenli’ ya da ‘İslâmcı’ gibi yanlış sıfatlarla anılsa da, AK Parti, Türkiye’nin liberal demokratik özgürlükler ve piyasa ekonomisi tercihini ve arzusunu yansıtan bir merkez partisidir.”
Bağış, Kanada’da yayımlanan Winnipeg Free Press gazetesinde yer alan mektubunda İslâm’daki hoşgörü anlayışına değindi. İslâm hoşgörüsünü Batı’da, Kanada’da ve diğer ülkelerde teyit ve destek görmesi gerektiğini belirten Bağış, yazısında, ‘’Batı ülkelerindeki Müslümanların dışlanmaması gerekiyor. Bu toplumlarda iç uyum hayatî önem taşımaktadır. Batı, İslâm dini ile radikalizm arasındaki farkı görmelidir. Batı, dünyada şiddete karşı olan ve çoğunluğu oluşturan Müslümanları kucaklamalıdır’’ ifadesine yer verdi.
ABD’nin önde gelen İslâm Araştırmaları Profesörü John Esposito’nun tespitlerine ve çözüm önerilerine katıldığını bildiren Bağış, İslâm ve Batı arasındaki medeniyetler çatışmasını önlemek zorunda olduklarını kaydetti. Bağış, yazısında şu görüşlere yer verdi: “Dünyanın bu çalkantılı köşesinde Türkiye, geleneksel köklere sahip bir ülkenin, Batılı laik ve liberal demokrasiyle uyumunun en canlı kanıtı olarak yükselmektedir. 22 Temmuz seçimleriyle Türk seçmeni anıtsal bir olgunluk ve öz güven sergileyip Ak Parti’yi hem yeniden iktidara getirmiş hem de büyük bir seçim zaferi hediye etmiştir. Bazen, ‘İslâmî kökenli’ ya da ‘İslamcı’ gibi yanlış sıfatlarla anılsa da, AKP, Türkiye’nin liberal demokratik özgürlükler ve piyasa ekonomisi tercihini ve arzusunu yansıtan bir merkez partisidir.
Türkiye’nin kendi geleneksel değerlerini Batılı değerlerle uyumlu hale getirme yolundaki büyük tecrübesi, dünyadaki bütün Müslümanların esin kaynağıdır. Türkiye’nin bu deneyiminin devamı, Müslüman dünyasının bundan sonra radikalizme mi, yoksa uyuma mı yöneleceğinin en önemli belirleyicisidir. Türkiye’nin yolu ve Türkiye usulü, medeniyetler çatışmasına çözümdür.’’
“TÜRKİYE DENEYİ’’
Türkiye deneyinin başarısı için Avrupa Birliği’nin (AB) de sorumluluklarını omuzlaması ve Türkiye’nin AB sürecinde attığı adımlara karşılık vermesi gerektiğini anlatan Bağış, AB’nin yarı yolda kuralları değiştirmesi sadece AB demokrasisinin inandırıcılığını zedeleyeceğini, AB’deki Müslüman nüfusu yabancılaştıracağını ve AB’nin global etkisini sınırlayacağını kaydetti. Bağış, yazısında, ‘’Dünyadaki 1.5 milyar Müslüman, AB’nin Türkiye’ye nasıl muamele ettiğini izliyor’’ görüşüne yer verdi.
|