İlk anda “bu ikisinin birbiriyle ne ilgisi var” denilebilir. Elbette, mazotla kitabın birbiriyle doğrudan bir ilgisi yok.
Ama bizim partilerin seçim kampanyası üslüpları ve temaları dolayısıyla ikisini ilişkilendirmek mümkün.
Bütün siyasi partiler mazot fiyatı hakkında çeşitli vaatlerde bulunuyor. Vaat edilen rakamlarsa mazotta her türlü verginin kaldırılması, üstüne de devlet tarafından bir miktar sübvansiyon anlamına geliyor.
Bu konuda yapılan hesaplar, eğer bu vaatler gerçekleşirse, devletin yıllık kaybının birkaç milyar doları bulacağını, üstelik bu uygulama dolayısıyla ortaya çıkacak kaçakçılık sorunlarının da o kaybı katlayabileceğini gösteriyor.
Genç Parti Başkanı Cem Uzan, mazot konusunu popüler bir propaganda malzemesi olarak kullanmaya başlayalı çok oldu.
Ancak seçim yaklaşınca diğer siyasi partiler da aynı vaatleri dile getirmeye başladı.
***
Ankara’dan, hele siyasi partiler penceresinden oldukça küçük görülen, hatta hiç görülmeyen önemli bir meselesi daha var Türkiye’nin.
Üstelik bu meselede ilerleme sağlanamaması başka önemli sorunların kaynağı olmaya devam ediyor.
O da eğitim ve öğrenim meselesi. Birçok sorun gibi buna da çok dar açıdan bakanlar, bir insanın yetişmesinde en önde gelen unsurlardan eğitim ve öğrenimin birbirini tamamlar bir yapıya kavuşturulması yolunda herhangi bir fikri ve niyeti bulunmayanlar, kuşkusuz bu sorunun farkında bile değildir.
Mesele en basit şekliyle, ülkemizde kitap, gazete, dergi satış ve okunma oranlarının düşüklüğüdür. Hiçbir siyasiden henüz “kitapta ve her türlü süreli yayında vergiyi sıfırlayacağız, böylece satış fiyatlarında sağlanacak indirimler sayesinde vatandaşlarımızın daha çok kitap, gazete satın alması ve okuması sağlanacaktır” gibi bir söz duyulmuş değil.
Böyle bir uygulama ayrıca bütün ders kitaplarında da fiyat indirimi getirecektir. Bunun sağlayacağı yararlar ortadadır.
Devletin kitap ve her türlü süreli yayında vergiyi sıfırlamasıyla karşılaşacağı kayıp mazotta aynı uygulamanın yapılmasıyla ortaya çıkacak zararla kıyaslanamayacak kadar düşüktür.
***
Elbette, “mazottan vergi almayacağız” sözü ile “kitaptan ve her türlü süreli yayından vergi almayacağız” sözünün getireceği ya da getirmesi umulan oy miktarı da aynı değildir. Mazotta yapılacak büyük indirimler kamu açığı olacağı için yine halk tarafından şu ya da bu şekilde karşılanacaktır.
Bunu yapan siyasi iktidar da ancak bu popülist uygulamanın yarattığı sonuçlarla anılacaktır.
Ama aynı şeyi kitap, gazete ve dergiler için yapacak bir hükümet her zaman ülkede okumayı teşvik açısından, okur sayısının artması açısından en önemli adımlardan birini atmış bir hükümet olarak anılacaktır.
Mazotçu siyasilerle kitapçı siyasiler arasındaki fark her zaman çok belirgindir.
Vatan, 2 Temmuz 2007
|