Düşünce Özgürlüğü Derneği’nin öncülüğünde gerçekleştirilen Düşünce Özgürlüğü için 5. İstanbul Buluşması katılımcıları dün biraraya geldi. Katılımcılar bugün ve yarın Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde ifade özgürlüğünü ve ona yönelik tehditleri konuşacak.
İlki on yıl önce gerçekleştirilen Düşünce Özgürlüğü için İstanbul Buluşması’nın beşincisi dün gerçekleştirilen basın toplantısıyla başladı. Üsküdar Kızkulesi’nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Düşünce Suçuna Karşı Girişim Sözcüsü Şanar Yurdatapan, on beş ayrı ülkeden otuz altı misafirle iki gün boyunca düşünce özgürlüğünü konuşacaklarını ifade etti.
Toplantıya destek verenler arasında yer alan Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır da ifade özgürlüğünün temel olduğunu vurguladı. “İfade özgürlüğü insanların sahip olması gereken en temel özgürlüklerden biridir. Bunu bir anahtar olarak telâkki edebiliriz” diyen Çakır, bu anahtarın kaybedilmesinin bütün değerlerin kapılarının anahtarlarını kaybetmek anlamına geldiğini söyledi.
Programa Uluslararası Af Örgütü adına katılan Andrew Gardner, Türkiye’de ifade özgürlüğünün önündeki en temel engellerin bazı yasa maddeleri olduğunu söyledi. “İfade özgürlüğü küresel bir problem. Türkiye’de de 301, 288 ve 216. maddeler ifade özgürlüğüne karşı ciddî engeller oluşturuyor” şeklinde konuşan Gardner, özellikle 301. maddenin kaldırılması gerektiğini belirtti.
Kıbrıs’tan Düşünce Özgürlüğü için 5. İstanbul Buluşması için gelen Şair Neşe Yaşin de, ifade özgürlüğüyle ilgili dâvâların devam ettiği Türkiye’de böyle bir toplantının yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Yaşin, devletlerin, kurumların kendilerini korumak için geliştirdiği baskıcı, otoriter yaklaşımların ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engeller olduğunu söyledi. Düşünce Suçuna Karşı Girişim sözcülerinden Abdurrahman Dilipak da özellikle iktidar güçleri ve sermayenin her şeyin serbestçe konuşulmasından rahatsızlık duyduğuna dikkat çekti.
|