Sağlığın göstergesi kabul edilen uyku ile ilgili sorunların yaz döneminde yoğunlaştığı, ancak, gelişen tıp imkânları sayesinde teşhis ve tedavisinin mümkün olduğu bildirildi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı bünyesinde oluşturulan Uyku Laboratuvarı Direktörü Kezban Aslan, çeşitli hastalıklar, stres, çalışma şartları, menopoz ya da başka etkenlerin sebep olduğu uyku sorunları ile hemen hemen her insanın hayatının bir devresinde de olsa karşılaştığını ifade etti.
Uyku sorunlarının kaynağının, artık, uyku laboratuvarlarında teşhis edilip tedavi yoluna gidilebildiğini vurgulayan Aslan, en sık yaşanan sorununun uykuya dalamama, uyku bölünmesi ya da sabah erken bir saatte uyanıp tekrar dalamama olarak görüldüğüne dikkati çekti.
Aslan, ‘’(12 saat uyudum, dinlenemedim) gibi yakınmalara çok rastlıyoruz. Bu durum, uykunun kalitesiz oluşundan kaynaklanıyor. Kaliteli bir uykuda 3 saat bile yeterli olur’’ dedi. Aslan, ‘’sağlığın göstergesi’’ kabul edilen uyku ile ilgili sorunların, yaz döneminde yoğunlaştığını, ancak, gelişen tıp imkânları sayesinde teşhis ve tedavisinin mümkün olduğu kaydetti.
Halk arasında ‘şekerleme’ diye tabir edilen gündüz uykularının faydalı ve çok kıymetli olduğunu, ancak, dozunun kaçmasının gece uykusuzluğunu beraberinde getirdiğini vurgulayan Aslan, gündüz uykusunun 30-60 dakikadan fazla olmaması gerektiğine dikkati çekti.
Aslan, uykusuzluğun, başka sorunları da beraberinde getirmemesi için mutlaka çözümlenmesi gerektiğine işaret ederek, ‘’İnsan, tam uykusuzluğa ancak bir hafta dayanabilir, sonra ölür. Tedavisi mümkün olan bu hastalıkla uğraşmaktansa çözümü yoluna gitmek ruh sağlığı ve biyolojik sağlık açısından son derece önemlidir’’ diye konuştu.
|