Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı M. Halit Çelik, Kutlu Doğum Haftası faaliyetlerine ilişkin yapılan disiplin cezalarının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bu cezalandırma doğrudan din özgürlüğüne müdahaledir. Herkes dilediği dine inanabilir ve onun gereklerini yerine getirebilir. Bu önemli günlerde kutlama programı ve dinin tebliğini de içine alan bir özgürlüktür” dedi.
“Din ve vicdan özgürlüğü ile düşünce özgürlüğü insan haklarının en temel direklerinden ikisi olduğunu, bunların teminat altına alınamadığı bir ülkede insan haklarına dayalı olmak bir tarafa, saygılı bir devletten dahi bahsedilemeyeceği”ni dile getiren Çelik, Türkiye’de insan haklarının teminat altına alınması için bir dizi gelişmeler yaşanmışken son zamanlarda olanlar geri gidişin sinyallerini verdiğini söyledi. Çelik, Genelkurmay Başkanlığı sitesinde yer alan muhtırada işaret edilen Kutlu Doğum Haftası etkinliği düzenleyen ve katılanlara disiplin cezası verilmiş olmasının bu açıdan kabul edilemez olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Denizli’de bir okulun salonunda yapılan Kutlu Doğum Haftası etkinliğine katılan vali yardımcısı ve iki müftüye ayrıca belediye önündeki programda başörtülü kızların ilahî okumasını sağlayan imama çeşitli disiplin cezaları verilmiştir. Bu cezalandırma doğrudan din özgürlüğüne müdahaledir. Herkes dilediği dine inanabilir ve onun gereklerini yerine getirebilir. Bu önemli günlerde kutlama programı ve dinin tebliğini de içine alan bir özgürlüktür.”
Çelik, İslâm dinine mensup olanların, o dinin peygamberinin doğum yıldönümünde kutlama yapmalarından tabii bir durumun olamayacağını da söyleyen Çelik, “Yeter ki başkaları da kutlamaya katılmaya zorlanmasın. Din mensuplarının dini tören yapmalarına devletin engel olması, katılanları cezalandırması din karşısında devletin taraf olması anlamına gelir. Bu da devletin demokratik olmadığını gösterir. Devlet görevlisi olan kişinin tüm hayatını devlet denetim ve gözetim altına alamaz” dedi.
|