Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Sen bu işi bırak Özdemir

Geçen gün kulağını çınlattığımız Özdemir İnce var ya, “1950 öncesine saldıranların AKP yağcılığı midemi bulandırıyor” demiş...

Kendilerine solcu süsü veren faşistler de benim içimi kaldırıyorlar.

Ama ben Özdemir gibilerine, Özdemir’in liberallere karşı kullandığı deyimlerle, “suratsız, rezil” gibi laflarla saldırmıyorum. (Özdemir İnce, “yeryüzünde bizim liberallerden, neo-liberallerden daha rezil olanı yok” gibi şık bir cümle yazdı geçenlerde.)

Elbette İnce’nin kastettiği ben değilim, çünkü benim gibi küçük bir yazar parçasıyla muhatap olmayacak kadar büyük ve önemli bir adamdır kendisi... Onun derdi, “kendi küfvü” olarak kabul ettiği Murat Belge falan türünden adamlar.

Ayrıca... Gerek başbakanın cumhurbaşkanı olmasını istemediğini, gerekse AKP’ye oy vermediğini ve vermeyeceğini çeşitli kereler açık seçik yazmış bir adam olarak da, “AKP yağcısı” lafını hiç mi hiç üzerime alınmadım aslında.

Fakat kendisine “her okuryazarın da CHP’yi tutmaya mecbur olmadığını” hatırlatmak isterim.

İnce ve onun gibiler (Livaneli de buna dahildir), 1950 yılında iktidara “mütegallibenin” geldiğini iddia ederler. Bu bir karşıdevrimdir. Halk, özgür ve serbest oylarıyla karşıdevrim yapmıştır. İktidar halka bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir. Memleketi bürokrasi yönetmelidir.

(Hele ezanın Arapça okunması çok büyük bir karşıdevrim olmuştur. “Allahüekber” demek gericilik, “Tanrı uludur” demek ilericiliktir. Çünkü Türkçe söyleyince herkes anlar ama “Allahüekber” tamlamasının ne anlama geldiğini hiçkimse bilmez ve anlamaz bu ülkede! Allah ne demek, ekber ne demek acaba? Cahil halk nereden bilsin?)

Elbette ne Milli Şef döneminde yaratılan savaş zengini ve “muhtekir” tipini hatırlamak isterler Özdemir gibi adamlar, ne daha önce, yirmilerin sonları, otuzların başlarında CHP kanatları altında palazlanan “affairiste” takımını (başlarında Ahmet Hamdi Başar), ne de İttihat ve Terakki’nin İaşe Nazırı Kara Kemal’in besleyip büyüttüğü birinci savaş zenginlerini, bulgur krallarını, yağ krallarını, “vagon tacirlerini”, Topal İsmail Hakkı’ları falan... Çünkü işlerine gelmez.

Onların adamı olursa hamiyetli vatan evladı, diğer partiye destek verirse mütegallibe.

Neyse, CHP’nin solu ezmiş olduğunu utana sıkıla kabul ediyorlar artık, buna da şükür...

Tan Gazetesi ve matbaasına saldırıyı rahmetli babam mı örgütlemiş, Nazım Hikmet ve arkadaşlarını rahmetli babam mı yıllarca hapislerde yatırmıştı acaba?

Özdemir İnce, geçen gün, Recep Peker’e hak verdiğini ve İnönü’nün çok partili sisteme geçmekle iyi etmediğini de yazdı.

Bunu eleştiren “suratsız ve rezil”, üstelik “mide bulandırıcı” ha? Vah vah.

İnce, 1936 yılında TBMM dışında ve üstünde bir faşist konseyi kurulması girişimlerini hiç anmadan (belki de bilmiyordu), o dönemde “demokrasiye geçişin bütün altyapısının kurulduğunu ve hazırlıklarının yapıldığını” da yazmıştı bir zamanlar... Fakat tek bir örnek gösterememişti, çünkü yoktu böyle bir örnek.

Bu ne biçim demokrasidir ki, otuzlu yıllarda bütün hazırlıkları yapılıyor, ve fakat kırklı yıllarda ona geçmek henüz erken sayılıyor?

(...)

Sen bu işi bırak Özdemir, git çeviri yap. Va te faire voir ailleurs.

Akşam, 19.4.2007

Engin ARDIÇ

20.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Geliyorum diyen provokasyon!

  Sen bu işi bırak Özdemir

  Nokta baskını: Üç vahim şey

  Lânet olsun!


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004