Eskişehir MÜSİAD Şube Başkanı Harun Çetintürk yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak sivil toplum örgütleri veya demokratik kitle hareketi adı altında demokratik olmayan çağrılar yapıldığını belirterek, “Bu gruplar ne sivildir, ne de demokratik kitle örgütüdür” diye konuştu. Çetintürk, bu tür grupların geçmişte benzer şekilde sivil toplum kuruluşu adı altında darbe çığırtkanlığı yaptıklarını hatırlattı.
Harun Çetintürk, düzenlediği basın toplantısında yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili sivil toplum veya demokratik kitle hareketi adı altında demokratik olmayan çağrılar yapıldığını belirtti. “Bu gruplar ne sivildir ne de demokratik kitle örgütüdür” diyen Çetintürk, bu tür grupların geçmişte de benzer şekilde sivil toplum kuruluşu adı altında darbe çığırtkanlığı yaptıklarını kaydetti. Çetintürk, “O dönem ülkemiz bir 28 Şubat süreci yaşamış ve bu süreç ülkemize çok pahalıya patlamış, 2001 yılında ülke büyük bir kriz yaşamış millî gelir bir gecede yarı yarıya düşmüş ve ülkenin 60 milyar doları çeşitli şekillerde hortumlanarak, ülke 20 yıl geriye götürülmüştür” diye konuştu.
Bugün, içinde bulunulan durum itibariyle ülkenin şartlarının iyiye gittiğini demokrasimizin batılı standarları yakalama yolunda hayli mesafe aldığını ve ülkenin yurt dışında itibarı artarak dünyada ülkemizin parlayan bir yıldız olduğunu söyleyen MÜSİAD Eskişehir Şubesi Başkanı Çetintürk, “Evet milletimiz tehlikenin farkındadır” diyerek şunları söyledi:
“Asıl tehlike şimdiye kadar hiçbir seçimde milletin teveccühünü bulamamış demokrasi dışı yollarla köşe başlarına kurulmuş ve yerlerini kaybetmek istemeyen ‘Cumhuriyet elden gidiyor’ nutuklarıyla hukuku hiçe sayan bir avuç oligarşinin ülkeyi tekrar içine sokmayı tasarladığı kirli tezgahtır. Evet milletimiz tehlikenin farkındadır. Tehlike, demokrasinin insan haklarının hukukun üstünlüğünün barışın güvenin ve istikrarın kuşatılmaya çalışılmasıdır. Milletimiz demokrasi dışı her türlü müdahaleye cevabını yine demokrasi yoluyla verecektir. Demkratik yollardan yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Türkiye, hem halkı tarafından yönetilen demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu gösterecek, hem de içinde bulunduğu coğrafyanın ve dünyanın lider ülkesi olma kararlılığını gösterecektir.”
|