Rus bilim adamı Prof. Leonid Sükyanin Osmanlı vakıf anlayışının modern zamana taşınması gerektiğini söyledi. Tataristan’da ilan edilen merhamet yılı dolayısı ile başkent Kazan’da düzenlenen “Rusya’da yardım kurumları ve tarihi tecrübeler” konulu konferansa, Diyalog Avrasya Platformu, Tataristan Sosyal Yardımlaşma Bakanlığı, Kazan Hristiyanlar Birliği ve Rusya İslâm Üniversitesi gibi farklı kesimlerden bir çok kurum iştirak etti.
Rusya Federasyonu’nda hayırseverlik anlayışı, tarihi tecrübeler ve yeni çözüm yollarının değerlendirildiği konferansın açılış konuşmasını yapan Tataristan Cumhurbaşkanlığı danışmanı Hakimov Rafael Tataristan’da bu yıl kutlanan merhamet yılının toplantıya ilham kaynağı olduğunu söyledi.
Konferansta bir bildiri sunan İslâm kültür ve medeniyeti üzerine araştırmaları ile ünlü Rus bilim adamı Leonid Sükyanin ise Osmanlı vakıf anlayışının modern zamanlardan çok ileri bir seviyede olduğunu ve bu yapının günümüze taşınması gerektiğini belirtti. Sükyanin, “Maalesef günümüzde bu çalışmaları yaparak hukuki alt yapıyı hazırlayacak yetişmiş bilim adamına sahip değiliz. Vakıflar İslam kültüründe önemli bir merkezde duruyor. Yardımlaşma ve paylaşma temelli Osmanlı vakıflarını anlamadan İslam anlayışını yorumlamak zor. Tüm dünyanın bu tecrübeye ihtiyacı var” değerlendirmesinde bulundu.
“VAKIFLAR ÇALIŞIRSA SUÇ ORANLARI DÜŞER”
Konferansta bir tebliğ sunan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Cahit Baltacı, Osmanlı’da vakıf anlayışının sadece kendi halkına değil, gayrimüslimler de dahil olmak üzere sınır ötesinde yaşayan bütün insanlığın yardımına ulaşma adına geniş bir kavram olduğunu ifade etti. Baltacı vakfın kelime anlamının karşılıksız yardım anlamına geldiğine işaret ederek yaban hayvanlarının ihtiyaçlarının bile düşünüldüğünü belirtti.
Osmanlı’da vakıf olarak kurulan eğitim, hastahane, kervansaray, han, hamam, aşevi gibi bir çok kurumun din ve ırk farkı gözetilmeksizin bütün insanlara hizmet verdiğini belirtti. Mahallelere kurulan sadaka taşlarından ihtiyacı olanların ihtiyaçları kadar aldıklarını, yardımda bulunmak isteyenlerin de buralara sadakalarını koyduklarını belirten öğretim görevlisi toplumda var olan güven ortamına dikkat çekti. Kimsesiz kadınlar, borçlu olanlar, evlenmek isteyenler ve hatta kış mevsiminde aç kalması muhtemel yaban hayvanları için bile vakıfların kurulduğunu hatırlatan Baltacı, “Osmanlı’da vakıfların verimli işlediği dönemde hırsızlık başta olmak üzere suç oranları en düşük seviyeye inmiştir.” tesbitinde bulundu.
|