Müttefik kuvvetlerinin Çanakkale Boğazı’nı donanmayla zorlayıp, geçme düşüncesinin aceleyle hazırlanıp uygulanan basit bir plan olmadığı kaydedildi.
Birinci Dünya Savaşı içinde özel bir yeri olan, Türk milletinin kaderini değiştiren kahramanlık destanı Çanakkale Deniz Zaferi’nin 92. yıl dönümü, yarın kutlanacak. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Mete Tunçoku’nun ‘’Çanakkale 1915 Buz dağının Altı’’ adlı kitabından derlenen i bilgilere göre, 1906, 1907 ve 1911 yıllarında böyle bir girişimin risklerini ve başarı şansını tartışan ayrıntılı İngiliz raporları bulunuyor. Raporlarda, bölgenin her türlü coğrafi ve fizikî yapısı, çıkarma yapılabilecek uygun yerler, su kaynaklarının bulunduğu bölgeler, kullanılabilecek tüm yollar, ulaşım olanakları, bölgedeki nüfus ve bu nüfusun Türkmen, Çerkez, Ermeni, Rum ve Türk köyleri şeklindeki ayrıntılı dağılımının yer alması, muhtemel bir çıkarma için gerekli hazırlıkların İngilizler tarafından uzun süre titizce yürütüldüğünü ortaya koyuyor. Ayrıca, İstanbul’daki İngiliz elçiliği ve başkonsolosluğunun yanı sıra, Edirne, Gelibolu, Çanakkale, İzmir ve Rodos’taki İtalyan, Amerikan ve Fransız konsolosluklarından gelen raporlar incelendiğinde, boğazlar ve çevresi hakkındaki en küçük bilgi ve gelişmeler bile günü gününe izlendiği ortaya çıktı. Winston Churchill’nin komutanlarından istediği rapor ve planlarda böyle bir harekatın başarılı olması halinde çok önemli kazançlar sağlayacağı, ancak taşıdığı büyük riskler nedeniyle başarı şansının pek olmadığı da dile getirildi.
|