Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, “Genelkurmay Başkanlığı veya bir başka kurumun hangi basın kurumuna akreditasyon kapısını açacağı, hangisine kapatacağı gibi bir kararı, o basın kurumunun içeriğini puanlayarak karara bağlaması yanlıştır, keyfiliğe kapı açmaktır. Oysa akreditasyonun keyfiliğe izin vermemesi temel ihtiyaçtır” dedi.
Oktay Ekşi, Genelkurmay Başkanlığı’ndaki bir birimin gazeteler ve gazeteciler hakkında yaptığı değerlendirmeler ve “akreditasyon” konusunda uygulan ölçüler konulu haberler üzerine yazılı açıklama yaptı. Ekşi, Genelkurmay Başkanlığı’nın maalesef yıllardır dikkatlerini çekmeye çalıştıkları yanlış uygulamadan dönmediğini beliterek şunları kaydetti:
“Anlatmak istediğimiz şudur: Akreditasyon kurallarını uygulama her kurumun hakkıdır. Burada temel kural, akredite sayılacak kişilerde aranacak niteliklerin baştan belirlenmesi ve ona uygun ismin bildirilmesi durumunda, o gazetecinin akredite olduğunu gösteren belgenin kendisine gönderilmesidir. Bir başka deyişle kimin görevlendirileceğini gazetecinin çalıştığı kurum belirler, kart veren kurum değil. Bizde genellikle bu temel ilkeye uyulmaksızın akreditasyon uygulanmaktadır. İkincisi, akredite gazetecinin Basın Meslek İlkelerine aykırı bir eylemi olursa o gazetecinin akreditasyonunu kurumun tek yanlı bir kararla iptal etmesi doğru değildir. Çünkü bu uygulama, söz konusu kurumun hoşuna gitmeyen doğruları yazmayı engeller. O nedenle ortada gazetecinin yanlışına ilişkin bir şikâyet varsa, onu tarafsız ve bağımsız bir kurul incelemeli, karar o değerlendirmeye göre verilmelidir.”
Oktay Ekşi, bu düşüncelerini birkaç defa kamuoyu önünde ilgililere duyurduklarını kaydederek son olarak 7 Şubat 2007 tarihinde Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’a kendi imzasıyla gönderdiği mektupta aynı görüşleri tekrarladığını belirtti. Ancak bugüne kadar cevap almadıklarını anlatan Basın Konseyi Başkanı Ekşi, şöyle devam etti:
“Genelkurmay Başkanlığı veya bir başka kurumun hangi basın (medya) kurumuna akreditasyon kapısını açacağı, hangisine kapatacağı gibi bir kararı, o basın kurumunun içeriğini puanlayarak karara bağlaması yanlıştır, keyfiliğe kapı açmaktır. Oysa akreditasyonun keyfiliğe izin vermemesi temel ihtiyaçtır. Dileriz akreditasyon kuralını uygulayan bütün kurumlar bu gerçeği daha da gecikmeden görürler.
|