Uluslararası Stratejik Araştırma Eğitim ve Danışma Merkezi tarafından yapılan bir çalışmada, 2002 yılından bu yana vatandaşların AB’ye bakışı araştırıldı. Araştırma Merkezinin Koordinatörü Prof. Dr. İbrahim Armağan, 2002 yılında yüzde 76.35 olan AB üyeliğine desteğin, 2004 yılında 64.82’ye düştüğünü, 2006 yılında yapılan araştırmada ise vatandaşın bu konudaki görüşlerinde önemli değişiklikler olduğunun ortaya çıktığını, yüzdenin 57.41’e düştüğünü söyledi.
“AB Kıskacında Türkiye’nin Sosyo-Politik Profili’’ adlı çalışmada, 2002 yılından bu yana vatandaşların AB’ye bakışı araştırıldı. Merkezi İzmir’de bulunan Uluslararası Stratejik Araştırma Eğitim ve Danışma Merkezi (USADEM) Genel oordinatörü Prof. Dr. İbrahim Armağan, 2002 ve 2004 yılları ile son olarak 2006 yılında 15 ilde 2 bin 100 kişiyle, yurt dışında ise çeşitli Avrupa kentlerindeki 740 Türk vatandaşıyla yüz yüze ve anket yoluyla yaptığı araştırmayı kitap haline getirdi.
Prof. Dr. Armağan, bu yıl içinde ‘’AB Kıskacında Türkiye’nin Sosyo-Politik Profili’’ adıyla yayınlanacak kitabının içeriğiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Bursa, Balıkesir, Aydın, Antalya, Kayseri, Malatya, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Trabzon ve Kars’ta yapılan görüşmelerde, AB’ye olan güven ve desteğin azaldığını, kuşkuların arttığını gözlemlediklerini bildirdi.
2002 yılında yüzde 76.35 olan AB üyeliğine desteğin, 2004 yılında 64.82’ye düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Armağan, 2006 yılında ülke genelinde örnekleme yöntemiyle yapılan araştırmada ise vatandaşın bu konudaki görüşlerinde önemli değişiklikler olduğunun ortaya çıktığını, yüzdenin 57.41’e düştüğünü gözlemlediklerini söyledi.
“YİNE DE ÇOĞUNLUK
AB’Yİ İSTİYOR’’
Prof. Dr. Armağan, ‘’Yine de halkımızın yüzde 60’a yakın bir çoğunluğu, AB’ye üyeliğimizden yana. Oysa AB ülkelerinde yaşayan Türklerin yüzde 90 gibi çok yüksek kısmı üyeliği istiyor’’ dedi.
Vatandaşlara göre, AB’nin bir uygarlık projesi olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Armağan, ancak üyelik konusundaki karamsarlığın dayandığı önemli sosyolojik gerekçeler olduğunu savunarak, şöyle devam etti:
‘’Vatandaşımızın önemli bir kesimi, küreselleşme ve AB hakkında sağlıklı bilgiye sahip değildir. AB’ye olumsuz bakanların bir kısmına göre, birlik, bir Hristiyan topluluğudur. Ayrıca biz istesek bile AB hiçbir zaman bizi üye olarak kabul etmeyecektir. Gerçekleşmeyecek bir projenin peşinden koşmak, bize zaman kaybettirir. AB de hiçbir zaman büyük ve güçlü bir Türkiye istemez. AB süreci ile Türkiye’ye gelişi hızlanacak olan küresel sermaye, Türkiye ekonomisini denetimi altına alır.’’
Prof. Dr. Armağan, araştırmasının yurt dışındaki Türklerle ilgili bölümünde ise Londra, Paris, Bordo, Frankfurt, Berlin ve Hamburg kentlerinde 120’şer olmak üzere toplam 740 Türk ile görüşüldüğünü bildirdi. Prof. Dr. Armağan, buna göre, AB ülkelerinde yaşayan Türklerin yüzde 90’ına yakın bir kesimi, Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istiyor, ancak birliğin Türkiye’ye yaklaşımından kuşku duyuyor. Batı basınından izlediği kadarıyla batılı insanların yüzde 60’a yakın bir kesiminin Türkiye’nin bugünkü yapısıyla AB’ye üyeliğine karşı olduğunu bildiren Prof. Dr. Armağan, Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan kesimin büyük bölümünün Türkiye’yi yeterince tanımadığına dikkati çekti.
|