Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Kahve, çay ve kola hemoroid yapıyor

Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cafer Polat, kahve, demli çay, kolalı içeceklerin halk arasında basur veya mayasıl olarak bilinen hemoroid (akan kan) hastalığına sebep olduğunu bildirdi.

Hemoroidin sık görülen bir hastalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Cafer Polat, uzun süreli kabızlık, ishal, lifli gıdalardan fakir beslenme, şişmanlık, gebelik, uzun süre ayakta durma veya sürekli oturmanın da hastalığın etkenlerinden olduğunu dile getirdi. Hastalığın önlenmesinde beslenme şeklinin önemine dikkat çeken Polat, kabız kalmamak için meyve, sebze, kepekli ekmek gibi posa bırakan lifli gıdaların çok tüketilmesinin gerekliliğini vurguladı. Polat, “Yine bol su ve sıvı gıdaların alınması, kabızlık yapabilen demli çay, kahve ve kolalı içecekler gibi bağırsak hareketlerini yavaşlatan içeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır. Baharat, alkol, turşu, mayalı içeceklerin içinde bulunduğu tahriş edici ve acı gıdalara da yaklaşılmamalı” uyarısında bulundu.

Tercihen sabah kahvaltıdan sonra büyük abdest ihtiyacının giderilmesi gerektiğini ifade eden Polat, “Hemoroid etkenlerinden biri kabızlıktır. Kabızlığın önemli nedenlerinden biri ise günümüz sanayi toplumunda kişilerin kendilerini uyaran büyük abdest ihtiyacını baskılamaları ve ertelemeleridir. Büyük abdest ihtiyacı doğduğu zaman kişiler başlamış olan kalın bağırsak hareketlerini durdurmamak için en kısa süre içerisinde ihtiyaçlarını gidermelidir” dedi.

Hamile hastaların ise hemoroidden korunması için genelde yapılması gerekenlerin yanı sıra istirahat hallerinde yan yatar pozisyonda olmaları gerektiğini vurgulayan Polat, şunları söyledi:

“Böylece içinde bebek büyümüş rahim karın arka duvarına direkt bası uygulamayacak ve ana toplar damardan kan kalbe doğru daha kolay akacaktır. Bacaklardaki ve makattaki küçük toplardamarlarda kan göllenmesi olmayacaktır. Hemoroidde tedavi öncesi evreleme yapılır. Evre 1 ve 2’deki hastalara ilaç, evre 2-3’teki hastalara band ligasyonu, sikloroterapi, lazer veya infrared koagulasyon ile tedavi uygulanır. Evre 4’deki hastalarda ise genellikle cerrahi müdahaleye geçilir.”

/ SAMSUN

20.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Yatırımlar silâh yerine çocuklara yapılmalı

  DİN KARŞITLIĞI LAİKLİK SANILIYOR

  Sloganlar karın doyurmuyor

  Bahçeli: AB hain proje

  AKP’li Çelik: İktidar Başbakanı yordu

  301 şeffaf biçimde tanımlansın

  Her 3 gurbetçiden biri Alman vatandaşı oldu

  Entegre ilçe hastaneleri geliyor

  Sosyal sorumluluk bilinci yaygınlaşıyor

  Meclis, bu hafta yine yoğun mesaî yapacak

  Doğu’nun dağlarına Avrupa Alpleri modeli

  Enerjide yerli kaynaklara yöneliyoruz

  Karayalçın’dan siyasî liderlere mektup

  TBMM, yatırımlardan tasarruf sağlayacak

  Bugün, Çocuk Hakları Günü

  Köprülerden 330 milyon YTL

  Ardahan’da yollar açıldı

  Emniyet'ten ailelere uyuşturucu uyarısı

  Yeni Asya’ya plâket

  Ev ve işyerindeki bacasız tehlike

  Kozmetikler kanseri tetikliyor

  Kahve, çay ve kola hemoroid yapıyor

  Basurun ilâcı incir

  Genetik yapımız ''süt şekeri''ne karşı duyarlı

  Sigara bir hastalığın daha tetikçisi


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004