Memur-Sen’in dünyada ve Türkiye’deki çocuk işçiliğine yönelik hazırladığı raporda, dünyadaki her 5 çocuktan birinin yoksulluk sınırı altında yaşadığı ve gelişmekte olan ülkelerde 252 milyon çocuk işçi çalıştığı belirtildi.
Memur-Sen’in ‘’Dünya’da ve Türkiye’de Çocuk İşçiliği Sorunu’’ adlı raporuna göre, dünyadaki çocuk nüfusu 2 milyar 850 milyonu buluyor. Çocuklardan 600 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu her 5 çocuktan 1’ine karşılık geliyor. Gelişmekte olan ülkelerde 5 yaşın altındaki 200 milyon çocuk mutlak yoksulluk düzeyinin altında mücadele veriyor. Gelişmekte olan ülkelerde yaşları 5 ile 14 arasında 252 milyon çocuk işçi bulunuyor. Yaşları 5 ile 11 arasında değişen 50-60 milyon çocuk tehlikeli şartlarda çalışıyor.
Çalışan 252 milyon çocuk eğitimden de sınırlı olarak yararlanabiliyor. Bu ülkelerde, çocuğa yönelik şiddet, fiziksel ve psikolojik istismar da önemli sorunlar olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’de yapılan Çocuk İşgücü Anketi’ne göre, ülke genelinde 6-17 yaş grubu arasındaki 16 milyon 88 bin çocuk içerisinde ekonomik faaliyette bulunanların oranının yüzde 10.2 olarak tahmin edildiği belirtilen raporda, ekonomik faaliyette bulunan çocukların yüzde 61.8’ini erkeklerin, yüzde 38.2’sini kızların oluşturduğu ifade edildi. Raporda, çocukların çalışma nedenlerinin başında yüzde 38.4 ile ‘’hane halkı gelirine katkıda bulunmak’’ geliyor.
“ÇOCUKLARIMIZ VE
GENÇLERİMİZİN GELECEĞİ İÇİN”
Raporu hazırlayan Memur-Sen Genel Malî Sekreteri Adem Solmaz, Türkiye’nin kırsal yerleşimden kentsel yerleşime ve tarımsal ekonomiden sanayi ekonomisine geçiş sürecini yaşadığını ifade etti. Solmaz, şehir merkezlerine göç trendinde, sosyal destek ağının yetersizliği veya şehir hayatına uyum sağlayamamanın çocuk işçiliğinin daha fazla gündeme gelmesine yol açtığını belirterek, ‘’özellikle ailenin gelir düzeyini arttırmak amacıyla sokaklarda ve marjinal sektörlerde çalışan çocukların sayısı belirgin bir şekilde arttığına’’ işaret etti.
Çocukların fiziksel, ekonomik, kişisel, pedagojik gelişimleri ne kadar iyi olursa dünyanın ve Türkiye’nin geleceğinin de o kadar sağlıklı ve yaşanılır hâle geleceğini vurgulayan Solmaz, yatırımların silâha, betona, inşaata yapılmasından ziyade, çocukların daha iyi şartlarda yaşaması ve gelişmesine yönelik yapılması gerektiğini kaydetti.
|