Başta kadınlar olmak üzere insanların çağlardan beri güzel olmak, başkalarını etkilemek ve genç görünmek için kullandığı kozmetik ürünlerin kanseri, enfeksiyonları, alerji ve kaşıntıyı tetiklediği bildirildi.
Cilde sürülen kremler, saç için kullanılan boyalar ve çeşitli saç spreyleri, rujlar, pudralar, kirpik ve kaşlar için kullanılan rimeller, maskaralar, göz çevresine sürülen fondötenler ve vücut temizliği için kullanılan şampuanlar, parfümler ve sprey şeklindeki kokuların gerek ciltten emilerek, gerek solunum yoluyla vücut bünyesine girerek tahribat meydana getirdiği kaydedildi. ABD’de yapılan araştırmaya göre, kozmetiklerde 800’den fazla zararlı kimyevi madde bulunduğu öğrenilirken, 3 bine yakın kozmetikte kullanılan katkı maddelerinin incelendiği, bunların 884’ünün yüksek dereceli zehirlenmelere sebep olduğu, 146’sının tümör oluşturduğu, 218’inin üreme bozukluğuna, 314’ünün mutasyona sebep olduğu, 378’inin de deri ve göz rahatsızlıkları oluşturduğunun ortaya çıktığı belirlendi.
Her yıl dünyada saç boyasına 8 milyar dolar, makyaj malzemelerine 18 milyar dolar ve genel olarak kozmetiğe 40 milyar dolar harcandığını dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Sendikası (Sağlık-Sen) Samsun Şube Başkanı Ender Kökten, “Kozmetik sektöründe böylesine büyük bir rant var. Rantiyeciler için önemli olan insan sağlığı değil, kazanacakları paradır. Türk insanı, Türk kadını sağlığını korumalı, kozmetiklerden uzak durmalıdır” dedi.
95 yaşında ölen kozmetik sektörünün kurucularından Estee Lauder’in 5.1 milyar dolarlık şahsi serveti ve 10 milyar dolarlık şirket değeriyle dünyanın en zenginleri arasında yer aldığını hatırlatan Kökten, “Kimin ne kadar servetinin olduğu bizi ilgilendirmez ama insanların sağlığı ilgilendirir. Başta kadınlarımız olmak üzere bütün insanlarımız bilmelidir ki; kozmetik kraliçesi Yahudi asıllı Helena Rubistein, 70 yıldır sektörde olmasına rağmen hiçbir kozmetik ürünü kullanmamış ve kozmetik ürünlerinin faydasına da inanmamıştır. Aksine, ‘Cilde hiçbir katkısı yoktur’ diyerek açıklaması vardır” diye konuştu.
Türkiye’de Resmî Gazete’de 24 Mart 2005’te ilân edilerek yürürlüğe giren 5324 sayılı Kozmetik Kanunu’nun sıkı bir denetime imkân tanıdığına işaret eden Kökten, şunları söyledi: “Bu kanun çerçevesinde, kozmetik ürünlerinin sağlık üzerindeki etkilerinin araştırması ve neticesinde de ağır müeyyidelerin uygulanmasının yolu açılmıştır. Bunun için çok ciddî bir denetim ve izleme komisyonunun kurulması ve bu komisyonun hazırladığı raporlar doğrultusunda hareket edilmesi gerekir. AB tarafından kozmetik ürünlerinde kullanılan 22 maddenin Türkiye’de de yasaklanması gerekir.”
|