Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Sivil toplum çalışıyor!

Hayretle izliyoruz. Türkiye’nin 11 önemli sivil toplum örgütü 4 cümlelik maddede yapılacak değişiklik için 10 gündür çalışıyorlar ama bir türlü uzlaşmaya varamıyorlar.

Konu: Türk Ceza Kanunu’nun ünlü 301’nci maddesinin yenilenmesi. Başbakan Erdoğan’ın yaktığı yeşil ışıktan sonra bu görevi üstlenenler ise İktisadi Kalkınma Vakfı, Odalar Birliği, TÜSİAD, Türk-İş, DİSK, Hakİş, TİSK, Türk Tabipler Birliği, Ziraat Odaları Birliği, Memur-Sen ve Kamu-Sen. (Hukuki bir çalışmada ne Barolar Birliği’nin, ne de hukukçu derneklerinin temsilcisinin olmaması tuhaf değil mi?)

11 örgütün başkanları veya sekreterleri yaptıkları üç toplantıda saatlerce tartışmalarına rağmen henüz ortak bir metinde buluşamadılar. Son toplantının ev sahibi İKV’nin Başkanı Davut Ökütçü’ye göre, “Nüansları” aşmak için her kurum kendi hukukçularıyla görüşecek, sonra yeniden buluşulacak.

Oysa seçenekler belli: Madde ya kaldırılacak ya değiştirilecek. Hükümet—ve muhalefet—kaldırılmasına yanaşmadığına göre, değiştirmekle yetinilecek. İstenen değişiklik de belli; yasanın yürürlüğe girdiği 2005 yazından bu yana yayınlanan yazılarda, yapılan yorumlarda binlerce kez tekrarlandı:

* “Türklük” kavramına açıklık getirilmesi. (Madde gerekçesinde “Türklük deyimiyle, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasınlar, Türkler’e has müşterek kültürün ortaya çıkardığı ortak varlık anlaşılır” denilerek, konu hem ırkçı, hem de son derece soyut bir temele dayandırılıyor.)

* Hapis yerine para cezasıyla yetinilmesi. (Totaliter rejimler dışında hiçbir ülkenin ceza yasasında bu tür suçlara hapis öngörülmüyor.)

* “Eleştiri” hakkı kapsamının ifade özgürlüğünü güvenceye alacak biçimde genişletilmesi. (Bu “suç”la ilgili davaların karar gerekçelerinde çizilen sınırlar arasında uçurumlar var.)

Özetle yapacakları şey, 301’inci maddeyi, ifade özgürlüğünü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları çizgisine getirecek biçimde yenilemek olacak.

Hepsi de özgürlüklerin genişletilmesinden yana, hemen hepsi de Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen 11 sivil toplum örgütü, bu kadar net ve somut bir konuda böylesine ürkek olursa, siyasilerden nasıl cesaret talep edebiliriz?

Tek sorun 301 mi?

Aslında biz onlardan hazır fırsat doğmuşken hükümete sadece 301’nci maddenin değil, Türk Ceza Kanunu’nun başımızı ağrıtmaya aday diğer maddelerinin de değiştirilmesi için telkinde bulunmalarını beklerdik.

Örneğin, 305’inci maddenin. Çünkü bu maddenin bizi—haklı olarak—çok öfkelendiren Fransızlar’ın “İnkâr Yasası”ndan pek farkı yok. İkisi de Ermeni soykırımı iddiaları konusunda devlet politikalarını tartışmaya açmayı suç sayıyor. Onlarda “Yok” demek, bizde ise “Var” ya da “Belki” demek suç!

Ayrıca aynı maddede kovuşturma açılıp açılmaması kararı Adalet Bakanı’nın iznine bırakılarak, siyasal iktidarlara göre değişebilecek bir suç kriteri getiriliyor.

Aynı şekilde biz onlardan TCK’nın 216’ncı maddesinin değiştirilmesini talep etmelerini de beklerdik. Zira bu madde 301’in yedeği. Bugün 301’den yargılananlar yarın 216’dan mahkeme önüne çıkacaklar. (...)

Yine de iyimserliğimizi korumak istiyor, 11 sivil toplum örgütünün hükümete sunacakları öneriye “Türkiye’nin kanun devletinden hukuk devletine geçebilmesi için TCK’nın özgürlükler önünde engel oluşturan bu maddeleri kaldırılmalı” görüşünü ekleyeceklerini umuyoruz. Yaparlar mı dersiniz?

Sabah, 17 Kasım 2006

Erda ŞAFAK

18.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  12 Eylül’ü aklama gayretleri

  Şiddet ögesi içermeyen her fikir açıklanabilir”

  Sivil toplum çalışıyor!

  Kararları asker mi veriyor?

  Kemalizm aşılmadıkça statüko bitmez


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004