Bugünkü yazımı 10 Kasım Atatürk’ü anma günü nedeni ile Cumhurbaşkanı Sayın Sezer’in verdiği demeç üzerine kurgulamak istiyorum; bunu yaparken de Sezer’in bu demecini, Sezer’in demecinden bir gün önce yayınlanan Birleşmiş Milletler İnsani Kalkınma Sıralaması ve ülkemiz Türkiye’nin bu sıralamadaki yeri ile ilintilendirmek istiyorum.
Cumhurbaşkanı’nın insanlık
değerlendirmesi nedir?
Sayın Sezer’in son dönemlerde sayısı çok artan talihsiz demeçlerinden biri olan 10 Kasım demeci iki eksen üzerine oturuyor; birinci eksen AB karşıtlığı ise ikinci temel eksen de yine AB göndermeli ve eleştirili ‘bir milletin şerefi, namusu, insanlığı’ ekseni.
Sayın Cumhurbaşkanı bağımsızlığın bir milletin şerefi, namusu ve insanlığı olduğunu dünkü konuşmasında ifade etmiş; Sayın Cumhurbaşkanı’nın bağımsızlık ile tam olarak neyi kastettiğini bilmem olanaksız ama Atatürk’e gönderme yaparak 2006 yılında kullanmak ihtiyacını hissettiği kavramların Türkiye’nin içinde bulunduğu AB sürecine yönelik eleştiriler olduğu aşikar.
Anlaşılan, Sayın Cumhurbaşkanı ülkemizin bugün içinde bulunduğu AB sürecini ülkemizin 1923 ruhundan ve bağımsızlık ilkesinden bir sapma olarak nitelendiriyor ve bizzat kendi ifadesi ile ‘Avrupa’nın nasihatleri ile’ bir milletin mesafe almasının olanaksız olduğunu belirtiyor.
Bu ifadeden kalkarak, Sayın Cumhurbaşkanı’nın görev süresi içinde AB önerileri ile Türkiye’nin idam cezasını kaldırması, ifade özgürlüğünün sınırlarını bir parça da olsa genişletmesi, töre cinayetlerine indirimi kaldırması, sivil-asker ilişkilerinin normalleşmeye başlaması, çocuklarımızın yediği taze meyve ve sebze üzerindeki zehirli madde miktarına sınır getirilmesi, DGM’lerin kaldırılması, yurttaşların ana dillerini özgürce kullanmaya başlamaları, kadın haklarında ilerleme Sayın Sezer’e göre olumsuz gelişmeler zira tüm bunlar, kimse gerçeklerden korkmasın, hep ‘ecnebilerin nasihatleri’yle gerçekleşmiş konular.
‘Ecnebi nasihatleri’ne bu kadar mesafeli duran Sezer, 2003 senesine dek töre cinayetlerine indirimi neden kaldıramadığımızı, yediğimiz kirazın, eriğin üzerindeki zehire neden sınır getiremediğimizi de umarım bir zahmet düşünür ve mesela veda mesajında bu konuda bir açıklama yapar.
Bir milletin gerçek
insanlığı nerede gözükür?
Perşembe günü açıklanan Birleşmiş Milletler raporunda ise Türkiye insani kalkınmışlık sıralamasında 177 ülke arasında 92. sırada yer alıyor; bu sıralama da gelir, eğitim ve sağlık gibi tartışmasız insani gelişmişlik kıstasları bazında yapılıyor.
Sayın Sezer’in Cumhurbaşkanlığı yaptığı ülkemiz 92. sırada iken, bağımsızlığı farklı tanımlayan AB üyesi ülkelerin ilk yirmi beş içinde; Yunanistan’ın insani gelişmişlikte 24. sırada olmasını acaba Sezer nasıl yorumluyor?
Sözün özü
Bir millletin namusu, insani gelişmişliği artık hamaset ve geçtiğimiz asrın başının bağımsızlık anlayışı ile değil, yurttaşa yansıyan eğitim ve sağlık hizmetleri düzeyi ile ölçülüyor. Cumhurbaşkanlığı makamı hamaset üretme makamı olmasa gerek.
Sezer’in göreve başladığı 2000 senesinde ülkemiz BM insani gelişmişlik sıralamasında 85. sırada idi, bugün ise 92’de yani yedi basamak gerilemiş.
Star, 12.11.2006
|