Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Krizi önlemek

Avrupa Komisyonu’nun son İlerleme Raporu’nun ardından sağlıklı bir tartışma başladı. Komisyonun çektiği Türkiye fotoğrafının çarpıtılmış olduğunu söyleyen yok. Komisyon bürokrasisinin, Olli Rehn veya Finlandiya dönem başkanlığının işlerini dürüstçe yapmadıklarını da. Ancak AB’nin Türkiye’ye kesin bir üyelik taahhüdü vermemesi, Kıbrıs konusunda verdiği sözleri tutmaması Türkiye’de rahatsızlık yaratıyor. Dahası Kıbrıs Rumlarının yanı sıra Fransa ve Avusturya gibi ülkelerin sürekli faullü oynamaları ve Birliğin Türkiye ile ilişkilerinde patinaj yapması, kullanılan üslup hevesleri kırıyor.

Buna karşılık Türkiye’nin kendi demokrasisini daha ileriye taşımak için özgün bir iradeye sahip olmadığı izlenimini vermesi de AB’nin kuşkularını depreştiriyor. Hükümetin ancak yumurta kapıya dayanınca hareket etmesi, ülkede ifade özgürlüğüne, vatandaşlık haklarına kısıtlama getirme yanlısı bir iklimin oluşması bu kaygıları derinleştiriyor. Genelde Türkiye’nin demokratikleşme projesine tüm unsurlarıyla inanmadığına dair bir görüntü oluşuyor. Buna bir de had safhadaki iletişim eksikliğini ve Türkiye’nin alınganlığı eklenince işler sarpa sarıyor.

İki ayrı görüş

Her sonbaharda yaşanan krizler, itişkakışlar, özellikle Kıbrıs konusunda bir çıkmaz sokağa gelindiği izlenimi genelde AB sürecini destekleyenlerde de bir ayrışmaya yol açtı. AB ile ilişkilerin bir süreliğine durdurularak her iki tarafa da bir düşünme zamanı verilmesini, çıkarlarını gözden geçirme imkanı sağlanmasını isteyenler var. Bir diğer grup ise AB ile ilişkilerin bir süreliğine dahi askıya alınmasının üyelik sürecini keseceğine, müzakerelere tekrar başlanmasının neredeyse imkansız olacağına inanıyor.

Bu tartışmalar iki konuyu gündeme getiriyor. Birincisi AB ile ilişkilerden Türkiye’nin ne beklediği. Diğeri ise AB hedefi olmadığı takdirde Türkiye’nin demokratik dönüşümünü kendi başına tamamlayıp tamamlayamayacağı.

Türkiye’nin AB’den ne beklediği konusunda giderek artan bir kafa karışıklığı var. AB üyelerinin Türkiye’yi bölmek istediklerine inananların varlığı biliniyor. Bunlara giderek Türkiye’nin dünya ile ekonomik entegrasyonuna karşı çıkanlar ekleniyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 10 Kasım konuşması, bu bağlamda dünyadaki gelişmelere aykırı düşen hayli arkaik bir dünya görüşünü yansıtan bölümü nedeniyle çarpıcı bir örnek. Bu durumda da AB süreci, Türkiye’nin dinamizminin itici güçlerinden biri, ülke bütünlüğüne katkıda bulunan bir olgu diye görülmüyor ve hedeften vazgeçme dürtüsü artıyor.

Kıbrıs Avrupa’ya anlatılmalı

Türkiye’nin demokratikleşmesi, devlet yapısının şeffaflaşması, vatandaşların birey olarak haklarının korunması Türkiye açısından olumlu hedefler. Toplum AB sürecini bu hedefleri kolaylaştıracağı için benimsemişti. Ancak bunlardan pek hoşlanmayanların direncinin de ne kadar güçlü olduğu son iki yılda özellikle hükümet işi boşlayınca açığa çıktı. Böylesi bir dengede Türkiye’nin sadece kendi dinamikleriyle bu hedeflere ulaşması belli ki uzun sürecektir.

Bu durumda yapılacak olan Raporda da dikkat çekilen eksikleri düzeltmeye öncelik vermektir. Türkiye’nin Kıbrıs konusunda kendi meramını Avrupa kamuoyuna anlatmak için daha ciddi bir çaba göstermesi gerekir. Kendi tezlerini AB medyasına anlatma ve açıklamada daha etkin iletişim yöntemleri de denemelidir. Hepsinden önemlisi Komisyon’un Aralık ayındaki önerisinde atılacak adımları kesin bir vadeye bağlamaması sağlanmalıdır.

İşlerin böyle sürmesi tatsızdır. Ancak ilişkilerin kopması da hem AB’ye hem Türkiye’ye çok zarar verecektir.

Sabah, 12.11.2006

Soli ÖZEL

13.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Krizi önlemek

  Sezer ve bir milletin insanlığı

  Adam olmak

  Medyanın gözleri ne zaman kör olur?

  AKP’ye samimi mektup


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004