Prof. Dr. Nihal Saban, “YÖK hazırlamış olduğu raporda, Eğitim sistemini tartışabilirsiniz, ancak YÖK’ü tartışamazsınız’ diyerek askeri darbenin kendine verdiği içi asker, dışı sivil kimliği koruduğunu gösteriyor” dedi.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere de, askeri rejimin bir ürünü olan YÖK’ün üniversiteyi zapturap altına almak için kurulmuş bir yapı olduğunu belirterek, “YÖK’ün kaldırılması gerekir” diye konuştu.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Türkiye’nin Yüksek Öğretim Stratejisi Raporu’nu tartışmaya açtı. Prof. Dr. Tahsin Yeşildere Başkanlığı’nda dün İstanbul Tabip Odası’nda bir basın toplantısı düzenleyen Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Yüksek Öğretim Kurulu tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin eğitim sistemini tartışmaya açan 236 sayfalık raporun tartışılmasının Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti.
Toplantıda raporun muhtevası hakkında bilgi veren Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihal Saban, “YÖK tarafından hazırlanarak Türkiye’nin eğitim sistemini tarışmaya açan raporu, bu anlamda yapılmış kapsamlı ilk çalışma olması sebebiyle önemsiyoruz. İçinde şu ana kadar Türkiye’deki üniversel camianın tartışmadığı bir yığın kavram var. Örneğin, insan hakları kavramı, öğretim üyesinin nitelikli olması, akademik etik, Avrupa Yüksek Öğrenim alanının standartlarının getirilmesi gibi. Bunlar akademisyanın ve YÖK’ün de tartışmadığı hatta tartışanlara YÖK’ün tavır aldığı kavramlardır. Bu açıdan rapor çok önemli” dedi.
Ancak, rapora bakıldığında asıl önemli meselenin tartışılmadığının altını çizen Saban şöyle devam etti: “Rapor Yüksek Öğretim Sistemi’ni değil, eğitim sistemini tartışıyor. Bu çok önemli. Rapora baktığımızda Yüksek Öğretim Kurulu ile ilgili hiçbir madde yoktur. Yüksek Öğretim Kurulu burada şunu söylemek istiyor; ‘Eğitim sistemini tartışın, ancak Yüksek Öğretim Kurulunu tartışmayın.’ Yüksek Öğretim Kurulu, 12 Eylül Darbesi’yle oluşan bir anayasada meşruiyetine ulaşmıştır. 130,131, 132. maddeler. O zaman YÖK aslında hâlâ bir askeri darbenin kendine verdiği kimliği koruyor, yani içi asker dışı sivil bir kimlikten vazgeçmiyor. ‘Eğitim sistemini tartışmaya izin veriyorum, ama beni tartışmanıza izin vermiyorum’ diyor. Biz ne diyoruz, biz bu tartışmaya evet diyoruz, ancak, biz raporda olanlar, olmayanlar, eleştirilerimiz, yani hepsini tartışmak istiyoruz. Gerçekten demokratik bir müzakere sürecinde ortak aklın birliğiyle bu stratejik raporun daha sonra siyasi bir biçime dönüşmemesi için dernek olarak çaba sarfetmek istiyoruz. Aslında çağrımız tüm Türkiye’ye. Bu raporu okuyup herkesin tartışmaya katılması. Kendi adıma şunu söylüyorum: “YÖK’ü tartışmadığımız sürece bu raporun ve raporu tartışmanın bir anlamı yok.”
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere de, askeri rejimin bir ürünü olan YÖK’ün üniversiteyi zapturap altına almak için kurulmuş bir yapı olduğunu belirterek, “YÖK’ün kaldırılması gerekir” diye konuştu.
|