Ey âhiretini düşünen hasta!
Hastalıklar, sabun gibidir,
Günahların kirlerini yıkar, eritir.
Hastalıklar büyük günahlara keffarettir bil.
Hem hadiste vardır ki, “Ermiş ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşer;
İmanlı bir hastanın titremesi de öyle günahları silker.”
Günahlar, hayat-ı ebediyede daimî hastalıklardır;
Onların bu dünyada iken gitmesi haktır.
Bu hayat-ı dünyeviyede dahi günahlar,
Kalb, vicdan, ruh için mânevî hastalıklardır.
Sen eğer sabredip şekvâ etmezsen,
Şu muvakkat bir hastalıkla
Daimî pek çok hastalıklardan kurtulacaksın.
Eğer günahları düşünmüyorsan,
Yahut âhireti bilmiyorsan,
Veya tanımıyorsan Allah’ı
Sende öyle dehşetli bir hastalık var ki,
O musibetle belki ebedi yanacaksın.
İtaatsizlik
Milyon defa sendeki bu küçük hastalıktan daha büyüktür;
Ondan feryad et, sığın Allah’a.
Çünkü, bütün dünyanın mevcudatıyla
Kalbin, ruhun ve nefsin alâkadardır.
Mütemadiyen firak ve zeval ile o alâkalar kesilip,
Sende hadsiz yaralar açılır.
Bahusus âhireti bilmediğin,
Ölümü idam-ı ebedî tahayyül ettiğin için,
Her şey sana bardır.
Adeta, güya yara bere içinde,
Dünya kadar hastalıklı bir vücudun vardır.
Biricik annemin sabırla tahammül ettiği hastalık imtihanında sabır müdavimi olması temennisi ile tüm hasta annelere ve musibetzedelere Şafi-i Hakikîden hayırlı ve sabırlı şifalar niyaz ederiz.
|