KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, ‘’Dünya Barış Günü’nü bu yıl da savaşların gölgesinde ve barışa olan özlemimizle kutluyoruz’’ dedi. Lübnan’da olanların, savaşın kötülüğünü ve barışın önemini bir kez daha gösterdiğine işaret eden Soyer, ‘’Kıbrıslı Türk ve Rumların, sevgi ve barış dolu bir dünyanın parçası şeklinde barış içerisinde yaşamalarının, aynı zamanda Türkiye ve Yunanistan halklarına huzur ve işbirliği getireceğine, Orta Doğu ülkelerine de örnek teşkil edeceğine inandığını’’ kaydetti.
1 Eylül Barış Günü dolayısıyla İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) adına bir açıklama yapan dönem sözcüsü ve Mazlumder Genel Başkanı Ayhan Bilgen, tüm dünyada barışa duyulan ihtiyacın her zamankinden daha fazla hissedildiği bir dönemden geçildiğini belirterek, “Kalıcı ve gerçek bir barışın tesis edilmesi, herkesin eşit ve özgürce yaşayabileceği adil bir dünya özlemi ile mümkün olabilir” dedi.
İnsan haklarının tümüyle yaşanabilmesinin vazgeçilmez şartının, barışın egemen olmasına bağlı olduğunu dile getiren Bilgen, işgal, savaş ve çatışmaların başta yaşama hakkı olmak üzere bütün özgürlükleri tehdit ettiği bir dönemde 1 Eylül dünya barış gününün çok daha özel bir anlam ifade ettiğini söyledi.
Türkiye’de birey ve toplum güvenliğinin sağlanmasında insan hakları ve özgürlüklerinin herkes tarafından eşit kullanımı kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu da dile getiren Bilgen, “Barışın, güç kullanımı ve silâhlı şiddet yolu ile gerçekleştirilmeyeceği bugüne kadar defalarca görülmüştür. Toplumsal çatışmalara zemin oluşturacak politikalarda ısrar etmenin hukukun üstünlüğü ve insan haklarının egemenliğine katkı sağlamayacağı açıktır” dedi.
Ayhan Bilgen, Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD)– İnsan Hakları Derneği (İHD)- İnsan Hakları Ve Mazlumlarla Dayanışma Derneği (MAZLUMDER)- Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin oluşturduğu İnsan Hakları Ortak Platformu’nun dünya çapında kalıcı barışın oluşturulması amacıyla kısa vadede gerçekleştirilmesi Türkiye de dahil olmak üzere devletler ve uluslar arası kuruluşlardan taleplerini şöyle sıraladı:
“BM’in reforma tabi tutularak, tüm dünya halklarının eşit temsilini sağlayacak düzenlemeler yapılması, örgütün barışı koruma misyonunu kullanabileceği bir şekilde tekil devletlerin kontrolünden çıkarılması, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Statüsü’nde henüz tanımlanmamış olan saldırı suçunun vakit geçirilmeden tanımlanarak Mahkeme’nin yetki alanına dahil edilmesi, mevcut uluslararası insan hakları ve insancıl hukuk sözleşmelerini tüm devletlerin eksiksiz imzalaması ve onaylaması…”
Bilgen açıklamasının sonunda, “1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısı ile dünyanın her yerinde barışın tesis edilmesi umutlarımızı bir kez daha tekrarlarken insan hakları örgütleri olarak Türkiye’de de ‘Silahlar sussun, artık insanlar öldürülmesin’ diyoruz” dedi.
|