Makamların kapısında, üç defa kulağını kabartarak içerdeki "Gir" sesini duymaya hazır bir emirber gibi, "Tık tık tık" diye kapıyı çalıp, talimata göre girip girmemeyi düşünenlerden ve yaşayanlardan değil. Çünkü o bir girişimci. Yüreğindeki ideali, hedefini gerçekleştirme hayali, bunun sürüklediği tutku ve merakla birlikte risk alma kararlılığı göğüs kafesini zorluyor. Çünkü o bir girişimci.
Giriş kanalları açık, "algısal girdileri" amacına uygun, eldeki kaynakların farkında ve yapması gerekenlerin planlamasını ana çerçeve olarak kafasında resimlemiş bir müteşebbis. Her şey onu mutlu etmez. Her varlığa ve elde ettiği imkâna göre tatmin olmaz. Çünkü o bir girişimci.
Hedefinin çıtasına göre yürür. Her potada oynamaz. Her oyunda yer almaz. Çünkü kendi rotası önceden bellidir. Kulvarında yürümeye, pardon koşmaya namzet bir maratoncudur. Yorulduğunda soluklanmaz, belki daha fazla sorgusunu ve varacağı hedefin hayali ile iç aydınlığının emeğine adanmış beyin parıltılarını coşkuya çevirir. Çünkü o bir girişimci.
Önüne konulan iş yerine, önünüze iş koyar. Ufuktaki sancağa dikilidir düşünceleri. Ufku gizleyen her tepe ve ardında uzayan süreçler, onun aşkını, azmini ve ulaşma sevdasını hızlandırır. İnanır ve onunla yaşar. Çok anlaşıldığı söylenemez. Sonuçlar üçüncü kişilere yarar aşamasına gelene kadar, anlaşılmazlığını ve eleştirinin insafsız klasikliğini sabırla hoş görmek zorundadır.
Rüyaları, gerçekleştirmek için uğraştığı ve hayaline açılan yeni perdelerin sinemasıdır. Şairin "Edvar-ı hayat perde perde" mısraı sanki ona yazılmış. Her defasında yeni bir safhanın zihinsel dekorları ile meşguldür. Hayalleri amaç yüklüdür, çekilmez hal aldığında ve onu engelleyen rampalarda yokuşu tırmanmak zorunda kaldığında o bir küheylandır, o seke seke gidiyormuş gibi zihninde aşağı yuvarlattığı tepeyi bedenen ve aklen aşmanın dayanılmaz ıstırabı içinde maksadına yürümektedir. Çünkü o bir girişimcidir.
Okuduğunu, yeni yorumla pratikleştirir. Arka plan güçlü sezileri ve kopyalama yeteneğinin amacına uygun yeni hali; gelişmenin basamaklarını hızlandırır ve yarını bu gün yaşatır. İkilemlerinde, samimiyetle ve bazen acının kıvrak zekâsıyla sendeleyerek yol alan bir hedef insanıdır.
İnandığı sonuç için çalışır. Sonucu belli işleri yaptırır. İç kaynaklarına öncelik verir. Bildiklerini, yaşadıklarını ve sezdiklerini; demlendirir, dinlendirir, yemlendirir, dillendirir, seslendirir, yivlendirir ve zorlu geçişlerde yeni metotlarla test ettirir. Çoklu zekânın hünerlerini, takım olmanın idrakini ve toplumsal reflekslerin talep-arz eğrisinin verimlilik dengesini yakalamaya çalışır. Çünkü o bir girişimci.
Heyecanları, beklentileri, iş yapma gayreti ve kararlılığı göğüs kafesini zorladığında, uykusuz gecelerin tek şahidi kendisidir. Başarıları ve mutlulukları paylaştığı kadar acıları ve riskleri açıklama lüksüne ve kolaylığına sahip değildir. Evlilik hayallerini çok iyi kuran gelin adaylarına doğum sancıları anlatılamayacağı gibi, düşüncelerinize inanan her insana da mutluluk öncesi/sonrası sancılı hali anlatamazsınız/anlaşılamazsınız. Çünkü onu siz yaşarsınız. Çünkü siz girişimcisiniz.
Bu girişimci ruhun tarladaki Hatice teyzeden, Sultan kadın Fatma anneye, işçi Rağıp efendiden evdeki Emine Hanıma ve öğrenciliğin puslu yolunda geleceğini okumaya çalışan ve kabına sığmayan Erkan'a, Ali'ye ve Cemil'e kadar bir çok figür var gözümüzün önünde.
Tarih yazanlarda lider ve girişimciydiler. Tarih yazanlara şuur veren bilge insanlar da girişimciydiler. Bizzat teşebbüs etmişlerdi. Müteşebbis ruhun bütün karakterine sahiptiler.
Emeğin mahsulü, yeni fikirlerin mucidi ve ortaya koymaya çalıştıkları eserlerin sonuçlarını görmeseler bile onu ruhunda, hayalinde ve vicdanî aklın gergefinde yaşatan özel insanlardır.
Bunlar; tüccardır, yöneticidir, liderdir, ağadır, farklıdır, zordur, âlimdir, rehberdir, kadındır, erkektir, çocuktur, gençtir, ihtiyardır. Hülâsa, kendilerine hastır ve herkes onları benimser, ancak onları yeterli görmeme rahatlığıyla da eleştiri oklarına en çok maruz bırakırlar.
İyisi mi, siz siz olun girişimci olmayın! Daha rahat, kontrollü, güvenli, tanımlı, sınırlı ve garantili bir iş ve hayat sürdürmek varken,bu kadar riske değer mi?
Bu kadar suyu tersten akıtacak coşku ve enerjiye gerek var mı? Neden zor ve karmaşık bir yolu seçeyim? diyorsanız, tebrik ediyorum.
Çünkü siz her zaman bir girişimci tarafından tebrik edileceksiniz. Takdiri de onlar yapar. Sizde onlara bal ve kaymak yedirin. Çünkü sofradaki "bal ve kaymak" yatırımını onlar yapıyor.
|