DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, “Ben siyasette bir tek şeye karşıyım; cepheleşme, kutuplaşma, zıtlaşma, değerler üzerinden yapılan bu tür siyaset arayışlarına karşıyız. Böyle bir arayışın, böyle bir cepheleşmenin içinde olmamız mümkün değildir. Millete güvenmek lâzım” dedi.
Ağar, parti genel merkezinde, Türk Parlamenterler Birliği yeni yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Mehmet Ağar, kabulde yaptığı konuşmada, ‘Demokrasi, Türkiye’nin temel zeminidir ve Türkiye’de her şey siyasetin içinde olacaktır’’ diyerek, demokrasiye zarar verecek, gölge düşürecek her türlü davranışın sonuna kadar karşısında olduklarını söyledi.
Bir gazetecinin, ‘’Sayın Baykal’ın seçim öncesi solda birlik arayışı var. Başka arayışlar da var. Bu arayışları nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusuna karşılık Ağar, şu cevabı verdi:
‘’Şimdi ben siyasette bir tek şeye karşıyım; cepheleşme, kutuplaşma, zıtlaşma, değerler üzerinden yapılan bu tür siyaset arayışlarına karşıyız. Böyle bir arayışın, böyle bir cepheleşmenin içinde olmamız mümkün değildir. Millete güvenmek lâzım. Millet, demokrasinin değerlerine de, Cumhuriyetin değerlerine de kendisini bu coğrafyada dev yapan milli ve manevi değerlerine de sonuna kadar bağlıdır ve bütün bu değerler arasında bir çelişki, bir zıtlaşma milletin kafasında yoktur. Kimse, demokrasiyi pek anımsatmayan söylemlerle akıl hocalığına soyunmamalıdır. Türkiye’nin cepheleşmelerle varabileceği hiçbir yol yoktur. Türkiye, demokrasinin kuralları içerisinde, demokrasi temel zemininde Türkiye’nin geleceğini dirayetle yönetecek meclisleri, hükümetleri çıkaracak millet sağduyusunu her zaman bulmuştur. Ona biz güveniyoruz, ona inanıyoruz ve siyasetin kendi tabiî mecrası içerisinde birlikteliklere kimsenin bir şey demesi mümkün değildir. Ama bir suni mecra içerisinde zorlayışlarla, tehditlerle, korkutmalarla böyle bir arayışın içerisine girmenin doğru olacağını düşünmüyoruz. Burada söz konusu olan, güçlü ve tek irade olan milletin egemen gücü her şeyin üstesinde kararı verecektir Bizim 60 yıldır Demokrat Parti’den bu yana bağlı bulunduğumuz siyaset felsefesinin gereği budur diye düşünüyorum ve bunun dışında başka bir metotta bizim için söz konusu olamaz.’’
|