AVRUPA Birliği’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn, “Türkiye’nin reformlarda yavaşladığını” söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rehn’e “Bunu neye dayanarak söylüyor, anlamakta zorlanıyorum” yanıtını verdi.
Dün Hürriyet’in sürmanşetinde “polisin yetkilerinin artırılacağına ilişkin” bir haber vardı.
Türkiye’yi “polis devletine dönüştürecek” bir kanun taslağı İçişleri Bakanlığı’na gönderilmiş.
Hákim ve savcı kararı olmadan zanlıları “muhafaza altına almaktan” tutun da, “orantısız güç kullanımına” izin vermeye kadar birçok düzenleme var bu taslakta.
Anlaşılıyor ki Kopenhag Kriterleri’nin yerini başka ölçütler alıyor.
Teröristler eylemlerini, yaşam biçimimizi değiştirmek için yapıyorlar.
Demokrasisi gelişmiş, insan haklarına saygılı bir Türkiye’de ihtiyaç duydukları toplumsal zemini bulamayacaklarından endişe ettikleri için de eylemlerini yoğunlaştırdılar.
Terörle mücadele edeceğim derken, demokratik hakları kısıtlamaya yönelik önlemlere başvurmak asıl amaca zarar verir, teröristlerin aradığı ortamı yaratır.
Başbakan her eleştiriye sinirlenerek yanıt vermeye çalışacağına, kendisine bağlı bakanlıklarda AB sürecine ters düşecek nelerin planlandığına bakmaya gayret etmeli.
Hürriyet, 13.6.2006
|