13 Ocak Cuma akşamı vefat eden KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Yeni Asya Yayınlarından çıkan kitapları ve Lefkoşa’da açılışını yaptığı Yeni Asya Kitap Sergisiyle ilgili bazı bilgi ve hatıralar, geçtiğimiz hafta Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz’ün Tahlil köşesinde çıkan yazılarla okuyuculara iletildi.
Bazı tamamlayıcı bilgileri de burada kayda geçirelim.
Merhum Denktaş’ın birbiri ardı sıra Yeni Asya Yayınları arasında neşredilen kitapları şunlar:
* Gençlere Öğütler.
* Saadet Sırları.
* Kur’ân’dan İlhamlar.
* Yarınlar İçin.
* İmtihan Dünyası.
* Kalbimin Sesi.
Ve Denktaş’ın himayesinde Lefkoşa’da ilk kitap sergisini 29 Mart-4 Nisan 1986 tarihleri arasında gerçekleştiren Yeni Asya Yayınları, ertesi yıl, 5-15 Mart 1987 günlerinde ikinci bir sergi daha düzenledi.
İlk sergi için Atatürk Kültür Merkezini tahsis sözü veren Kültür Bakanlığı, daha sonra vazgeçti. Bunun üzerine sergi Saray Otel’de açıldı.
İkinci sergi ise bir yıl önce verilmeyen Atatürk Kültür Merkezinde tertiplendi. Çünkü bir yıl önce Kültür Bakanlığını elinde bulunduran Toplumcu Kurtuluş Partisi, artık hükümet ortağı değildi.
İki serginin açılışını da Denktaş yaptı. İlkinde Şeyh Nazım, ikincisinde Millî Eğitim ve Kültür Bakanı Salih Coşar’la birlikte.
İkinci sergiyi ziyaret edenler arasında, anamuhalefet konumundaki Cumhuriyetçi Türk Partisinin Genel Başkanı—2005 Kasım’ında rahmetli olan—Özker Özgür de vardı.
Sergi şeref defterine izlenimlerini yazarken, geçen yılki sergiye katılamadığını belirten Özgür, “Bu yıl gördüklerim ilgimi çekti. Bu tür sergilerin kitabı sevdirmede etkisi büyüktür. Başarılar dilerim” diyordu.
Ve bu notlar, bir yıl içinde nelerin değiştiğinin ve müsbet hareketle ne kadar güzel neticeler alındığının çok ilginç bir örneğiydi.
Gerçi laikçi taassupla direnip karşı çıkanlar yine vardı, ama kısa sürede marjinalleşmişlerdi.
Ve Denktaş’ın kitaplarının KKTC gençliği üzerindeki olumlu tesirlerini gösteren ilginç bir örnek, ikinci kitap sergisinin devam ettiği günlerde Bozkurt gazetesinde çıkan bir okuyucu mektubunda görülüyordu.
Bu mektupta Şemsettin Gönlübol, Denktaş’ın kendisini ziyaret eden gençlere Kur’ân’dan İlhamlar ve Yarınlar İçin isimli kitaplarını hediye ettiğini hatırlatarak şöyle diyordu:
“Kızım ve arkadaşları kitaplarınızı zevk alarak, heyecanla okudular. Bana sordukları sorulardan, okuduklarından en iyi şekilde etkilendiklerini anladım. Her ana-baba, çocuğunun kitaplarınızda anlattığınız ilkeler doğrultusunda yetişmesini bekler.”
Böylece, KKTC’de direniş ve engellerin aşılma yoluna girdiği bir süreç başlamış oldu.
Ama bu defa anavatandaki laikçi baskılar gündeme sokuldu. Denktaş’ın kitapları Milliyet ve Hürriyet gibi merkez medyanın önde gelen gazetelerinde eleştirel yayınlara konu edildi.
Vefatı sonrasında Denktaş için ulusalcı güzellemeler yazan kimileri, o günlerde çok farklı bir havadaydılar ve onu yerden yere vuruyorlardı.
Bunlar arasında, “İrtica KKTC’ye sıçradı” diyen Bülent Ecevit de vardı.
Denktaş ise bu tepkileri şöyle cevaplıyordu:
“Ya Müslümanız, ya değiliz. Kur’ân’ı okutmak istedim diye niye eleştiriliyorum? Eğer Müslümansak, Kur’ân da bizim kitabımız. Tabiî ki okuyacağız.”
Kampanya halinde devam eden bu eleştirilerin, kapalı kapılar ardında “hesap sorma”ya dönüştüğünü ise, Cenevre’de Mehmet Koçak’a, yazılmamak üzere söylediği sözlerde görüyoruz:
“Kıbrıs’ta bazı cemaat ve cemiyetlerin faaliyetlerinden rahatsız olan Ankara’daki beyler beni hesaba çektiler. Onlara Kıbrıs’ta bunun bir ihtiyaç olduğunu söyledim. Onlar bana ‘İrtica ile mücadele kapsamında biz onlarla mücadele ediyoruz. Kıbrıs’ta hayat bulurlarsa kötü bir örnek olur’ uyarısında bulundular.” (Yeni Akit, 18.1.12)
Buna rağmen Denktaş, aynı çizgiyi sürdürmeye çalıştı. Ama hem devam eden baskılar, hem de eşzamanlı olarak Yeni Asya bünyesinde çıkarılan sıkıntılar, hizmetlerin hızını kesti.
Şimdi yeni bir başlangıca ihtiyaç var.
* Bu vesileyle, o dönemdeki hizmetlerde aktif rol üstlenen KKTC eski temsilcimiz Eyüp Aktaş’a selâm ve sevgilerimizi iletiyoruz.