“DEMOKRASİ GÜNEŞİNİN YENİDEN DOĞACAĞINI ÜMİT EDİYORUZ. AMACIMIZ HERKES İÇİN DEMOKRASİ VE HERKESİ KUCAKLAMAK.”
İYİ Parti Diyarbakır 1. sıra adayı Mehmet Salim Ensarioğlu sorularımızı cevaplandırdı:
MECLİS İRADESİ
“Ayrıştırıcı, dışlayıcı, kutuplaştırıcı politikalara son vermek, olumlu ve yapıcı bir yarışla hizmet etmek, tek adam dayatmasına karşı parlamenter sisteme dönmek ve Meclis iradesini hâkim kılmak öncelikli projemiz ve görevimiz olacak.”
ÇOK MAĞDUR VAR
“OHAL süreçinde çok fazla mağduriyet var. Aileleri de göz önüne alınırsa milyonlarca insan mağdur edilmiştir. Şüpheyle insanları hapsetmek haksızlıktır. Âdil yargılanma ve savunma haklarını işler hale getirip yaraları sarmak lâzım.”
BEYTÜL-MAL
“Milletin ortak değerlerini politikaya alet etmemek lâzım. Çünkü ortak değerler ‘beytül-mal’dır. Bu malı muhafazaya yetkili merciler, keyiflerine göre dağıtamaz, sarf edemez, çarçur edemezler.”
***
Kutuplaştırıcı politikalara son vereceğiz
Öncelikli amaçlarının parlamenter sisteme dönmek olduğunu belirten, İYİ Parti Diyarbakır milletvekili adayı Mehmet Salim Ensarioğlu, “Ayrıştırıcı, dışlayıcı, kutuplaştırıcı politikalara son vereceklerini söyledi.
24 Haziran seçimlerine sayılı günler kala milletvekili adayları da çalışmalarını hızlandırdı. İYİ Parti Diyarbakır birinci sıra milletvekili adayı Mehmet Salim Ensarioğlu ile adaylık sürecini, çalışmalarını ve projelerini konuştuk. İYİ Parti’den, demokrat misyona, OHAL’den, ekonomi ve dış politikaya birçok konuda görüşlerini sorduğumuz Ensarioğlu, “Yeniden demokrasi güneşi bu halkın üzerine doğacağını umutla bekliyorum” dedi.
Diyarbakır’da Demokrat Parti’nin bayrağını ilk dalgalandıran ve bugüne kadar Demokrat geleneğine bağlı kalarak il başkanlığı, DYP Genel Başkan Yardımcılığı ve devlet bakanlığı gibi üst kademelerde görev yaptınız, 24 Haziran seçiminde İYİ Parti’den Diyarbakır milletvekili adayı olmayı neden tercih ettiniz?
Önemli üç husus üzerinde yola çıkarak “İYİ” Partiden Milletvekili adayı oldum. Birincisi; Türkiye’de merkez sağın 2002’den beri mecliste temsil edilmediği için İYİ Parti’yi merkez sağ olarak gördüm. İkincisi; Bulunduğumuz bölge yani güneydoğu halkı malûm iki parti arasında sıkışıp kalmıştır. Üçüncüsü; Türkiye’de demokrasinin çok yıprandığını, Türkiye’nin dünyadan koptuğunu ve Türkiye’nin ikiye bölündüğünü gördüm. Türkiye’yi bu sıkıntılardan kurtarmak, yeniden bir demokrasi ruhunu canlandırmak, Türkiye’yi bölgede ve dünyada saygın ve itibarlı bir konuma getirmek ve memleketin yararına hayırlı bir kapıyı açmak için İYİ Parti’yle yola çıkmayı tercih ettim.
Demokratların yeniden harekete geçmesi ve demokrat misyonun yeniden mecliste temsil edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Amacımız hep beraber İYİ Parti’yi destekleyerek 25 Haziran’da çok iyi bir güne uyanmaktır… Bu uyanışımız herkes için demokrasi, herkes için hizmet ve herkesi kucaklamak demektir. Yeniden demokrasi güneşi bu halkın üzerine doğacağını umutla bekliyorum…
Deneyimli bir devlet adamı ve politikacı olarak Türkiye’yi yeniden geleceği hazırlamak için ne gibi projeleriniz hazırladınız?
Projelerimizi ve programlarımızı genel başkanımız açıkladı. Biz de burada elimizden geldiğince kardeşliğimizi yeniden tesis etmeye çalışacağız. Yani ayrıştırıcı, dışlayıcı, kutuplaştırıcı politikalara son vermek ve olumlu ve yapıcı bir hizmet yarışı ile hizmet etmek…. Tek adam dayatmasına karşı parlamenter sisteme dönmek ve meclis iradesini hâkim kılmak öncelikli projemiz ve görevimiz olacaktır. İnşallah.
20 Temmuz 2016’dan bu yana devam eden OHAL sürecindeki uygulamalar ciddi manada mağduriyetlere yol açıyor. Dolayısıyla oldukça vahim hak ihlâlleri var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Öncelikle şunu söyleyeyim ki, şikâyetler ve mağduriyetler çok fazla var. Bu kadar çok yanlışın olduğunu görüyor ve biliyorum. Kuru ve yaş bir birine karıştı, bunu ayıklamak lâzım. 245 bin kişi suçsuz yere ceza evlerinde yatıyor. Ailelerinin mağduriyetleri de göze alınırsa milyonlarca insan mağdur edilmiştir. Şüpheyle insanları hapsetmek haksızlıktır. Adil yargılanma ve savunma haklarını işler hale getirip yaraları sarmak lâzım.
Türkiye’nin şuanda içerisinde bulunduğu ekonomik durumu ve iktidarın izlediği dış politikayı değerlendirir misiniz?
Bakanlık yaptığımız üç dönemde de dış politikada duygusal davranmadan, uluslararası ilişkileri ülkenin iç işleriyle karıştırmadık. Hükümetler değişse bile devlet politikası menfaate dayalı olduğu için içişlerine alet edilmemelidir. Dış politika hassas bir konudur, bu hassasiyeti göze alarak daima müspet hareket edilmelidir. Önemli bir husus daha, milletin ortak değerlerini politikalara alet etmemek lâzımdır. Çünkü ortak değerler ‘Beyt-ül mâl’ dir. Büyüklerimiz Beyt-ül mâl’den bahsederken içimize bir korku salıyordu. Bu malı muhafazaya yetkili merciler, keyiflerine göre dağıtamaz, sarf edemez, çarçur edemezler.
2019’da yapılması gereken genel seçimin bir sene öne alınarak 24 Haziran 2018’de seçimin yapılmasını neye bağlıyorsunuz?
Çok açık ve net ifade ediyorum, İYİ Parti’yi tanımadan seçime girdiler. Daha İYİ Parti toparlanmadan seçime gidilmek istenmiştir. Bundan başka da söylenecek bir şey bulamıyorum..
Seçimlere sayılı günler kala seçmenlerinize vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Dâvâ arkadaşlarıma ve sizlere şunları söylemek istiyorum; Televizyona baktığımda aciz ve boş konuşmalara şahit oldum ve çok üzüldüm. Baktım görev bizi çağırıyor. Milletvekili oldum, Bakan oldum. Bu insanlar bana oy verdiler, ama bana danışmadılar, hep kafamda kelepçe vardı. Bundan dolayı ülkem için mesai harcamam gereken bir dava olmalı dedim. Bu dâvâ hepimizindir. Üç dönem güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin üyelerini ben tespit ettim. Bölgeyi ben kontrol ediyordum. Bizim amacımız çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmaktır. Anayasa güvencesi altında kurulan tüm siyasi partilere saygım var. Yeter ki memleket menfaatine, insanlık menfaatine hizmet yapılsın…
Yeni Asya Gazetesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ben kendim tarihi okuduğum zaman “Yeter! Söz milletindir” dediğimiz günden beri Yeni Asya’yla beraberim. Hiç kimseye rahatsızlık vermeden zamanında ve herkese gereken ikazları tarafsız bir şekilde yapmıştır. Daima haktan yana yayın yapmış, “Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez” diyerek darbe ve darbecilere karşı gelmiş, adaletten yana yayınını sürdürmüştür. Yeni Asya 1980 darbe anayasasına hayır diyen tek gazetedir. Kapatılarak sesini kısmaya çalışmışlar, ama kimseye inkıyat etmeden yoluna devam etmiştir. Gazetenin imtiyaz sahibi ve Yönettim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Kutlular beyefendi, “Deprem ilahi ikazdır” dediği için cezaevine atılmış. Daha da birçok mağduriyetlere maruz kalmasına rağmen haktan, hukuktan asla taviz vermemiştir. Yeni Asya ve mensupları daima demokratları ve demokrasiyi savunmuşlardır. Bütün Yeni Asya camiasını gönülden tebrik ediyorum. Bu kıymetli röportajla sesimi ve hissiyatımı kamuoyuyla paylaşma fırsatı verdiğiniz için siz değerli Yeni Asya temsilcilerine teşekkür ederim.
Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ediyoruz ve siyasi hayatınızda başarılar diliyoruz…
***
Mehmet Salim Ensarioğlu kimdir?
Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde 1955’te doğan Mehmet Salim Ensarioğlu, siyaset hayatına Adalet Partisi Gençlik Kolları Başkanlığı, DYP İl Genel Meclisi üyeliği ve İl Başkanlığı ile başladı. Ensarioğlu, 19- 20- 21’nci Dönem DYP Diyarbakır Milletvekili olarak görev yaptı ve 51- 52- 54’ncü hükümetlerde devlet bakanı oldu. Üç dönem DYP, bir dönem de Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevi yaptı. Ensarioğlu, İYİ Parti’den Diyarbakır birinci sıra Milletvekili adayıdır.
RÖPORTAJ: RÜSTEM GARZANLI
FOTOĞRAF: ABDURRAHMAN ÇELEBİ - YENİ ASYA