YENİ ASYA’NIN KURULMASINDA ÇOK EMEĞİ VARDI...
“Zübeyir Ağabeyin İttihad’ın ve bugünkü Yeni Asya’nın kurulmasında çok büyük emekleri olmuştur. Mehmet Kutulular‘ı gazetenin başına getirdi. Zübeyir Abinin bu seçiminde ne kadar isabet ettiğini zaman gösterdi.”
Nurun kumandanı Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin neseben kardeşi Haydar Gündüzalp Ağabey ile röportaj yapma imkânımız oldu. Yalnız Haydar Ağabeyin yaşlılığı, ağır işitmesi ve bu konularda duygusal oluşundan dolayı Haydar Açıkbaş Ağabeyin katkılarını istedik.
Zübeyir ağabeyin çocukluk ve gençlik yıllarından bahseder misiniz?
Zübeyir Abi çocukluğundan beri müstesna bir şahsiyetti; Heybetiyle, ciddiyetiyle, celâlli ve azimli duruşuyla yaşıtlarından farklıydı. Zübeyir Abinin cesaretini, kahramanlığını teyzemin oğlu Hurşit Abi, “Biz Zübeyir’in yanındayken kendimizi güvende hissederdik” diyerek dile getirirdi.
Zübeyir Abi ilkokulunu Ermenek’te okudu. Daha sonra postahanede çalışmaya başladı. Postahane müdürünün Zübeyir Abideki bilgiyi, gayreti, çalışkanlığı görünce, “İyisiniz, ama tahsiliniz olmadığı için yükselemezsiniz” demesi Zübeyir Abiyi tahsil hayatına teşvik etmişti. Ermenek’te ortaokul olmamasından Silifke Ortaokuluna yazılarak ortaokulunu Silifke’de bitirdi. Daha sonra tekrar postahane memurluğuna daha iyi bir derece ile başlamış oldu.
Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin Risale-i Nurlarla tanışması ve tanıştıktan sonraki hayatında nasıl değişiklikler oldu?
Zübeyir Abim o zaman Konya’da postahane memuru olarak görev yapıyordu. O zamanlarda çok fazla kitap okurdu. Bu kitap okumalar onun şevkini, dikkatini, müdakkikliğini gittikçe arttırmıştı. O zamanlar Konya’nın Nur Talebelerinden olan bir abi (Rıfat Filizer) vesilesiyle Risale-i Nurlarla tanıştı. Bundan sonra okuduğu kitapların Risale-i Nur’un yanında bir kıymetinin, bir ehemmiyetinin olmadığını anlıyor. Risale-i Nurları tanıdıktan sonra Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini ziyaret etmeye gidiyor. Üstadı ziyaretinde “Efendim ben memuriyeti bırakıp yanınızda hizmetinizde kalmak istiyorum” diyor. Üstad Hazretleri de Konya’da memuriyetine devam etmesini, şimdilik orada hizmet etmesini söylüyor. Zübeyir Abi Konya’da memuriyetine devam ediyor. Sonrasında Islahiye, oradan Şanlıurfa ve en sonunda Ankara’ya tayin ediliyor. Zübeyir Abi Ankara’da memuriyeti bırakıp Üstad hazretlerinin hizmetine girmeye başlıyor.
Zübeyir Ağabeyin Üstad Bediüzzaman’a ve Risale-i Nur eserlerine olan bağlılığı, sadakati nasıldı?
Fevkalâde bir sadakat, fevkalâde bir bağlılıktaydı. Üstad hazretlerinin dizinin dibinden ayrılmazdı. Üstada tam ve mükemmel bir bağlılığı vardı. Bir gün Üstad emniyet mensublarına ders vermek için Zübeyir Abiye “Zübeyir git Lenin’i gebert” demiş. Zübeyir Abi hiç tereddüt etmeden, “Başüstüne üstadım” demesi Üstad hazretlerine olan sadakatinin bir numunesidir. Özellikle 1950’lerden sonra Üstadın Zübeyir Abiye gazeteleri okutturup taratarak hizmetimizle, Risale-i Nurla ilgili olayların, yazıların analiz görevini vermiş olması önemlidir. Diğer ağabeyler gazetelere bakmak istediklerinde Üstad, müsaade etmiyor “Sizin kafanız karışır, Zübeyir ‘taş kafalıdır ona bişey olmaz’” demesi, yine Zübeyir Abinin Üstada ve davasına karşı sadakatin bağlılığın ve sarsılmazlığın bir göstergesidir.
Üstadın vefatından sonra Zübeyir Ağabeyin Risale-i Nur hizmetlerinde rolü ne olmuştur?
Üstadın vefatından sonra Zübeyir Abi cemaatteki dağınıklığı, parçalanmayı önlemek için meşveret sistemini esas alarak hizmet etmiştir. Yani her yerde bir abinin sözünün geçmesi yerine Kur’an’ın, sünnetin ve Üstadımızın tavsiyesinin meşveret olduğunu tüm Anadolu’yu gezerek dile getirdi ve bir meşveret sistemi kurdu. Yine Üstadın vefatından sonra gazete ve dergilerde hizmetimiz ve Risale-i Nurla ilgili çıkan yalan yanlış haberlere karşı ve diğer abilerin de “Bir lahana yaprağı kadar dahi bir gazetemiz olsa” sözleri üzerine İttihad’ın ve bugünkü Yeni Asya’nın kurulmasında çok büyük emekleri olmuştur. Yine bizzat Zübeyir Abi dirayetli ve sağlam duruşuyla Mehmet Kutulular‘ı gazetenin başına getirdi. Hakikaten Zübeyir Abinin bu seçiminde ne kadar isabet ettiğini zaman gösterdi. Ne inkılâplar, ne ihtilaller, ne teklifler, ne tehditler yapıldığı halde zerre taviz vermeden Mehmet Kutlular Abinin bu hizmeti devam ettirdiğini bizzat müşahade ettik.
Zübeyir Ağabeyden birkaç hatıra anlatır mısınız?
Birgün Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ziyaretimde Üstad bana, ”Sen annene, babana, Zübeyir de bana hizmet edecek. Zübeyir’in Nurlara hizmetinde senin de hissen var” demişti.
Yine birgün rahmetli Zübeyir Abi, Ermenek’e bir vesile ile gelmişti. Benim de o günlerde düğünüm vardı. Zübeyir Abi bana “Git bana bilet al gideceğim” dedi. Ben “Abi bir-iki gün daha kal, düğünümü yapalım öyle git” dedim. Bana, ”Gardaşım biz başıboş değiliz, benim gitmem lâzım” demiş ve bilet almamda ısrar etmişti. Ben “Bilet yok” dediğimde bana, “Gardaşım bilet yoksa biz yürüyerek de gideriz“ demişti. Böylesine davasına ve Üstadına sadık ve bağlıydı.
Üstad Afyon Hapishanesi’ne götürülürken jandarmalar iki tarafa dizilmiş vaziyette bir koridor oluşturmuşlardı. Üstad Hazretleri o koridordan ilerlerken Zübeyir Abi bana, ”Gardaşım dayaktan korkmayacaksın, Üstadın elini öpeceksin“ demişti. Üstad çıkarken koridoru yarıp Üstadın eline atılıp öptüm. O gün kaç dipçik darbesi yediğimi hatırlamıyorum.
Son olarak Yeni Asya ve hizmetleri için söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Zübeyir Abimin kurulmasında büyük emeği olan ve hizmetimizin naşir-i efkarı olan Yeni Asya gazetesini yaptığı hizmetlerden dolayı tebrik ediyoruz. Risale-i Nur’un öncü kuvveti ve topluma mal edilmesi için büyük gayretleri olan Yeni Asya’nın muvaffakiyetlerini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.
Cenab-ı Erhamürrahim’den bütün Esma-i Hüsnasını şefaatçı yapıp niyaz ediyoruz ki: “Cenab-ı Hak bizleri ve sizleri İhlas-ı tamme muvaffak eylesin… Amin."
RÖPORTAJ: AHMED SAİD GELEN