Yeni Asya okurlarının “Peygamberimizin Hayatı” çizgi romanıyla tanıdığı Hayreddin Ekmen, bugün itibariyle de “Bediüzzaman’ın hayatı” çizgi romanıyla gazetemizde olacak, Üstadın hayatını çizgilerle anlatacak. Hayreddin Ekmen ile çizgi roman kariyerini ve Bediüzzaman’ın hayatını çizgilerle anlatma fikrinin nasıl meydana geldiğini konuştuk.
Okurlarımız için kendiniz ve çalışmalarınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Çizgi roman, ilk çocukluk yıllarından beri hayatımın bir parçası olmuştur. Önce çok meraklı bir çizgi roman okuyucusu iken daha sonra çizmeye merak saldım. Tabiî, “Teksas”, “Tommiks”, “Zagor” gibi 70, 80’lerin ağırlıklı olarak kovboy türü çizgi romanlarını okuyarak büyüdük. Bu sebeple amatör olarak ilk çizgilerim kovboy kahramanlar oldu. Daha sonra aileden gördüğüm dini terbiye ve müsbet çevre beni dini muhtevalı çezgilere sevk etti.
Artık çizerliği meslek olarak 1987’de icra etmeye başladım. Daha önceleri birkaç kısa çizgi romanım Can Kardeş’te yayınlanmıştı. Bunlar beni teşvik için yayınlanmış amatör çizgilerdi. Daha sonra 1989’dan itibaren o zaman Yeni Nesil olarak çıkan gazetemizde ve Can Kardeş’te illüstrasyon ve çizgi roman çalışmalarım yayınlanmaya başladı. Zaman zaman başka gazete ve dergilerde de çalışmalarım yayınlandı. Hepsinde de ağırlıklı olarak İslâm tarihinden ve İslâm büyüklerinden seçtiğim yaşanmış gerçek hikâyeleri çizdim. Çizdiğim konuları hep severek çizdim. O mübarek insanların hikâyelerini çizerken onlarla âdeta hemhâl oluyorum. Allah ömür ve sıhhat verdikçe aynı minval üzere çalışmaya devam edeceğim inşâallah.
Bediüzzaman’ın hayatını çizgi roman olarak anlatma fikri nasıl ortaya çıktı?
Biliyorsunuz, Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın hayatını daha önce çizgi roman olarak hazırladım. Birçok İslâm büyüğünün hayatından hikâyeler resimledim. Peygamberimizin (asm) Hayatı kitabı çıktıktan sonra artık sıra; O Fahr-i Kâinatın (asm) dâvâsının bu âhirzaman asrındaki dellâlını, iman Kur’ân dâvâsının bu asırdaki tercümanını çizgilerle anlatmaya gelmişti. Bu konuda muhterem okuyucularımızın da bir hayli talebi oldu. “Peygamberimizin (asm) Hayatını çizdin. Artık Üstadın Hayatını da çizsen çok iyi olur.” diye.
Esasen daha önce Üstadın Hayatından bazı kesitleri Can Kardeş’te çizmiştim. Fakat baştan sona düzenli bir şekilde hayatını çizmek nasib olmamıştı. Gazete ve neşriyattaki ağabeylerimizin teşvikiyle bugünden itibaren bir başlangıç yaptık. İnşâallah, bu güzel çalışmayı bitirmeyi Allah nasib etsin (Âmin).
Bediüzzaman’ın Hayatını araştırırken nasıl bir yol izlediniz ve ne gibi kaynaklardan yararlandınız?
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hayatı için ilk ve en temel kaynağımız, onun da tashihinden geçen Tarihçe-i Hayat isimli Risale-i Nur Külliyatı’nın bir parçası olan eserdir. Bunun yanında başka bu sahada hazırlanmış muteber kaynaklardan da istifade ettim. İşin yazı kısmı böyle. Çizmeye gelince, doğduğu ev ve muhitten o dönemin kıyafetleri, çevresi, evlerin içi, hayat tarzı ile alakalı uzun bir ön çalışmam oldu. Yazıda dikkati çekmeyen birçok unsur çizgide karşımıza problem olarak çıkabiliyor.
Üstadın, o kadar zengin ve bereketli bir hayat serencamı var ki, yaşadığı dönemin hemen bütün siyaset, askeriye, ilim, fikir, kalem erbabıyla irtibatı olmuş. Bunları teker teker araştırmak, resimlerini toplamak gerekiyordu. Bu hazırlık yıllarımı aldı diyebilirim. Meselâ Divan-ı Harb-i Örfî’de, gerek mahkeme reisi Hurşid Paşa, gerek mahkeme binası, gerekse Bayezid Meydanının o zamanki görüntüsü... Bunlar hayâlen çizilecek şeyler değil. Her birini tek tek araştırıp gerçeğe uygun çizmek gerekiyor. Hurşid Paşa’yı araştırmadan çok farklı bir tipte çizseydim. Bu çalışmanın ciddiyeti ve güvenilirliğine halel gelirdi. Dolayısıyla Üstad’ın Hayatı ile ilgili istifhamlara sebep olurdu. “Adam kafasından uydurmuş” denirdi.
Bunun için mümkün olduğu kadar mevcut bilgi ve resimli dokümanlara sâdık kalarak bir eser hazırlamaya çalışıyorum. Zira Bediüzzaman Hazretleri, Batının uydurma kahramanları gibi hayâlî bir kahraman değil, her devresi delillerle ispatlı hakikî bir kahramandır. Bu hakikata gölge düşürmemek için, işin hakitatine bağlı kaldım, hayâlimi karıştırmamaya çalıştım.
Böyle bir çalışma daha önce hiç yapılmış mı?
Bildiğim kadarıyla böyle çizgi roman tarzında bir çalışma ilk defa bize nasib oldu. Elhamdülillâh. Allah tamamlamayı nasib etsin. Bu konuda okuyucularımızdan da duâ istiyorum. Âhirzamanın bu en büyük şahsiyetinin yaşadığı muhteşem hayata, dâvâsına, hizmetine kâbiliyetimiz ölçüsünde bir ayna tutmaya çalıştık. Gerisi muhterem okuyucularımızın takdiri. Allah bu çalışmayı hayırlı hizmetlere vesile kılsın, istifâdeye medar olsun.
Biz de bu güzel duâya âmin diyoruz. Allah, bundan sonraki çalışmalarınızda da muvaffakiyetler nasib etsin.
* * *
Ekrem Özden
[email protected]
EkremOzden86
Fotoğraflar: Murad Sayan / Yeni Asya